TÜRK MUSİKİSİNDEN BAZI PORTRELER


ÜSKÜDARLI  SÂLİM BEY (Son dönem Türk mûsikisi bestekârlarından, neyzen ve şair)

(……) Genç yaşta tasavvufa meylederek Sa‘diyye tarikatına girdi. Üsküdar Ahmediye’de Kefçe Dede mahallesi Karacaahmet caddesinde bulunan Salı (Şeyh Cemal Efendi) Tekkesi’nin ikinci şeyhi Fethi Efendi’nin kızı Dürriye Hanım’la evlendi ve bu evlilikten tek çocukları olan kızı Sâdiye dünyaya geldi. Daha sonra Fethi Efendi’ye intisap ederek ondan hilâfet aldı. Mevlevîlik ve Rifâîlik’le de irtibatı vardı.

Uzun süre Üsküdar Mevlevîhânesi’nde neyzenbaşılık yapmasının yanında Cemal Efendi Tekkesi’nin son dönem zâkirbaşılarındandı. Ney çalmadaki ünü yayılınca mûsiki çevrelerince aranan bir neyzen oldu. Bilhassa mansur ney üflemede çok başarılı idi.

Genellikle yakın dostu giriftzen Rızâ Bey’le tekkelere devam edip buralarda ney üflerdi. Son yıllarda piyanonun Türk mûsikisi icrasına katılması sebebiyle piyano ile eser icrasında boyu biraz kısaltılarak akordu tizleştirilmiş neyler üflediği söylenir.

Sâlim Bey, 22 Ramazan 1302 (5 Temmuz 1885) Pazar günü Sandıkçı Şeyh Ethem Efendi Rifâî Dergâhı’nda yapılan âyinde ney ile uşşak taksim yaptıktan sonra ism-i celâl zikri esnasında fenalaşarak Zâkirbaşı Dellâl Osman Efendi’ye “Kerîm Allah, rahîm Allah” ilâhisini okumasını söyledi ve bu sırada vefat etti (a.g.e., s. 260; Özalp, I, 583; Öztuna, II, 259). Ertesi gün Üsküdar Yeni Vâlide Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Salı Tekkesi tevhidhânesi altındaki türbeye kayınpederinin kabri yanına defnedildi.

Vefatına Üsküdarlı Osman Şems Efendi, “Çaldı neyzen mîr Sâlim ömrünün son faslını” (1302) ve Üsküdarlı Talat, “Demin tekmîl kıldı âh neyzen mîr Sâlim âh” mısralarını tarih düşürmüştür. Mezar taşında Osman Şems’in dört mısradan oluşan tarihi yer almaktadır. Tekke ile türbe daha sonra harap olmuş, iki tarafına nar resmi işlenmiş kabir taşı ile mezarı da kaybolmuştur. (Hasan Aksoy https://islamansiklopedisi.org.tr)

 

DURSUN ÇAKMAK (Nuruosmaniye Camii müezzini, dinî mûsiki bestekârı, hânende)

(……) Dursun Çakmak’ın tiz perdelerden muhrik edasıyla ve pürüzsüz sesiyle okuduğu ezanlar dönemin en çok yankı uyandıran okuyuşlarıydı. İstanbul’un gürültüden uzak olduğu yıllarda onun Nuruosmaniye’de okuduğu ezanların Beyoğlu, Kumkapı gibi semtlerden dinlendiği söylenir. Çarşılı İlâhi Grubu’ndaki çalışmalarını büyük bir disiplin içerisinde devam ettirir, eserlerin bilhassa usul vurularak meşkedilmesine özen gösterirdi.

Özellikle mûsiki tarihinde şöhret bulmuş bestekârların tevşîh ve ilâhilerini meşkeder, popülizme fırsat vermezdi. Nuruosmaniye Camii’nde cumhur müezzinliği kaideleri çerçevesinde vakit namazları müezzinliğini ve bilhassa ramazanlardaki eski teravih uygulamalarını önemser, talebelerinden bu konuya dikkat etmelerini isterdi.

Radyo ve televizyonlardaki Çarşılı İlâhi Grubu programları Sadettin Heper’den onay alındıktan sonra yayımlanırdı. Onun ezan okuma tavrı bugün Hâfız Necati Yaman, Hâfız Dursun Taş gibi öğrencileri tarafından yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Irak Cumhurbaşkanı Abdurrahman Ârif’in, Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın, İslâm Konferansı Teşkilâtı ve İslâm ülkelerinin üst düzey temsilcilerinin Türkiye ziyaretlerinde Sultan Ahmet Camii’nde kılınan cuma namazlarında iç ezanları Dursun Çakmak okurdu. Aynı zamanda müzikalitesi güçlü bir kasidehan olan Çakmak pek çok öğrencinin mûsiki alanında yetişmesine katkı sağlamıştır. (Abdurrahman Düzcan https://islamansiklopedisi.org.tr)

 

 

Güncel Haberler