Dr. Yusuf Özertürk
Kâinatın Varedilmesi
*Aristo’ dan beri bilim, klasik fizik; ‘Kainat (Evren) yaratılmamıştır, O hep vardı ve var olmaya da devam edecektir, sonu da yoktur. Ve bu, statik,durağan ve değişmezdir, zaman, mekan mutlaktır’ demiştir. Bilim adamları da hep böyle inanmışlardır. Bu inanış 19.yy kadar devam etmiştir.
*19.yy da; ‘ Kuantum kuramı (Max Planck) ve Relativite-izafiyet kuramı (A.Einstein) ile klasik fizikten, modern fiziğe (kuantum fiziğine) geçildi. Klasik görüşlerin (klasik fizik) yanlışlığı ortaya çıktı. Aristodan beri gelen inanış yıkıldı. Yani Evren’nin ‘ ezeli ve ebedi olmadığı gibi,zamanın da,mekanın da mutlak olmadığı’ ortaya çıktı. Evrenin yaklaşık 15-16 milyar yıl önce, zamanın, enerjinin, maddenin bulunmadığı , adeta bir yokluk ortamında, sıkıştırılmış sıfır bir kütleden patlama ile (Big bang) sonradan var edildiği, durağan, değişmez değil, devamlı genişleyip, değiştiği ve bir sonun da mutlaka olacağı görüşüne gelindi.
*1929 yılında Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken yıldızların sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Yıldızlar ve galaksiler, sadece dünyadan değil, birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Bunun manası, Evrenin durağan ve sabit olmayıp, sürekli genişlediği ve hareketli olduğunun ispatıdır (1,2).
*1992 de NASA Uzaya gönderdiği Cobe uydusu yardımıyla Big Bang den sonra bütün Evrene yayıldığı varsayılan radyasyonun kalıntılarını buldu.Bu buluş Big Bang teorisinin ispatı, dolayısiyle Kâinatın yoktan, hiçten var edilmesinin de ispatı demektir.(2 )Bilim adamları Kâinatın kütlesinin yeterli miktara ulaştığında,çekim kuvvetleri nedeniyle genişlemenin duracağını, bunun Evrenin büzülmeye başlamasına sebep olacağını ileri sürmektedirler. Büzülen Evren de sonunda ‘Büyük Çöküş ‘(Big Crunch) denilen çok yüksek bir sıkışma ve ısı ortaya çıkması ile sonuçlanacağını ileri sürmektedirler ( 2). Bunun manası bütün mevcudatın yok olması (Kıyamet) demektir.
*Kendiliğinden hiçbir mevcut var olamaz. Mutlaka onu bir yapan vardır.
*İlk mevcudun, varlığın öncesi olmalıdır. İlk mevcudun-varlığın öncesi ,mevcudsuzluk, sıfır, yani yokluktur. Öyle ise mevcud, mevcudsuzluktan, varlık yokluktan çıkmıştır. Madde sıfır, mekan sıfır, zaman sıfır. Yani madde yok, mekan yok ve zaman yok (Büyük patlama-big bang; Madde de, mekan da ve zaman da sonradan var edilmişlerdir) 1,2,3.
*Gerçek bir usta, Yaratıcı, mevcutsuzluktan, sıfırdan, yoktan var eden, yapan olmalıdır.(4)
*Yoktan, hiçten var eden, ancak ‘ OL ! DEYİNCE OLDURAN ‘ ( Kün, feyekün) olmalıdır(5). *Yaratıcı olan, Yapmak, yaratmak için, ne bir malzemeye ve ne de bir yardımcıya ihtiyaç duymamalıdır(6).
*Kâinatı yaratan ‘EZELİ VE EBEDİ ‘(Öncesi yok, Sonu yok) olmalıdır. Çünkü öncesi olanın da bir öncesi olur, sonu olanın da fiili, yaratması devam edemez.
*Öyle ise; BİR YARATICI VARMIDIR ?
- EVET. VARDIR.
*DELİLİN NEDİR ?
-DELİL;
*ŞU BİLDİĞİMİZ KÂİNAT (EVREN) VE ŞU GÖRDÜĞÜMÜZ, DURMADAN ORTAYA ÇIKAN- SONRA GÖZDEN KAYBOLAN MAHLUKAT VE HAYAT- ÖLÜM GERÇEĞİDİR.
* Bütün bu gerçekleri görmeyip, yok diyenin, AKLI YOKTUR. Aklı varsa, bütün bunlar da var ve gerçektir.
*MADEM ESER VARDIR. MECBUREN ESERİ YAPAN (Müessir) DA OLACAKTIR. *BİR FİİL, EYLEM VARSA, BİR DE FAİL VE BİR EYLEMCİNİN DE OLMASI ZARURİDİR. *Aksini iddia etmek; Aklı, ilmi ve hatta, inkar edenin kendisini de ‘yok’ sayması demektir.
(1): H.Reeves, Dünyanın en güzel tarihi.İş Ban. Yay.
(2): S.Hawking, zamanın kısa tarihi
(3):T.Utku, Din ve bilim üstüne
(4): ‘’Göklerin ve yerin yaratıcısı Allah’tır….’’ (En’âm-101).
(5):‘’Allah bir şeyin olmasını dilediği vakit, ona sadece ‘ol’ der.O da oluverir’’(Yasin-82).
(6):‘’ Gökyüzüne bir bakın ! Biz (Allah) onu kuvvetle bina ettik.Allah her şeyi yapmaya kaadirdir’’(Zariyât-47).