Dr. Selahattin Semiz
  Bazı kurumlar vardır; sadece isimden, binadan, beton, tuğla ve duvarlardan ibaret değildir. 
  Yıllar içerisinde içinde yaşanan anılarla,zorluklar ve sevinçlerle, paylaşılan umutlarla, iyileşen bedenlerle ve iyileştiren kalplerle birer yaşam alanına dönüşür. 
  Afiyet Hastanesi, tam da böyle bir yerdi. 30 yıl boyunca yalnızca sağlık hizmeti sunmadı; aynı zamanda bir güven limanı, bir aile ortamı, bir toplumsal değer haline geldi. 
  Afiyet ismi gibi bedenen, ruhen ve sosyal olarak  tedavi etti, derman oldu 
  Çalışanlarımız, mesleklerini sadece bir görev değil, bir gönül işi olarak gördü. Her sabah hastaneye adım atan herkes, sadece işine değil, bir dostluk ortamına, bir dayanışma ruhuna geliyordu. 
  Bu hastane, beyaz önlüklerin ardında yatan fedakârlıkların, gece nöbetlerinde paylaşılan sessiz duaların, bir hastanın gülümsemesiyle anlam kazanan emeklerin mekânıydı.
  Hastalarımız içinse Özel Afiyet Hastanesi, bir sağlık kurumu olmanın çok ötesindeydi. Kapısından içeri giren herkes, sıcak bir karşılamayla, anlayışla ve şefkatle karşılandı. 
  Fiyat politikamızla her kesime hitap ettik; kimseyi geri çevirmedik, kimseyi yalnız bırakmadık. 
  Sağlıkta kalite ve eşitlik ilkesini yaşatarak, toplumun her kesimine dokunmayı başardık.
  Bir Devrin Ardından 
  Ancak zamanla binamızın fiziki koşulları, artan ihtiyaçlara cevap veremez hale geldi. Eskiyen ve artık küçük gelen binayı yenilemek veya başka bir binaya taşımak zorundaydık. 
  Elimizde olmayan nedenlerle, bu güzel yolculuğu noktalamak zorunda kaldık. 
  Bu karar kolay alınmadı; her köşesinde bir anı, her odasında bir hikâye olan bir yapıya, kuruma  veda etmek kolay değildir.
  Ama vedamız buruk değil. 
  Tüm çalışanlarımızla helalleşerek, güzel dileklerle ayrıldık. Her biri bu kurumdan edindiği bilgi, tecrübe ve insani değerlerle yeni yollarına devam edecek. 
  Biz eminiz ki, Afiyet Hastanesi’nde yaşanan güzellikler, her birimizin hayatında iz bırakmaya devam edecek.
  Afiyet Bir Hastaneden Fazlasıydık
  Afiyet Hastanesi, bir binadan, hastaneden, iş yerinden fazlasıydı. Bir anlayıştı, bir kültürdü, bir ruhtu. 
  Bugün kapılarımızı kapatıyor olabiliriz ama gönüllerde açtığımız yerler hep açık kalacak. 
  Bizleri hayırla yâd eden her hasta, her çalışan, her dost; bu hikâyenin bir parçası olmaya devam edecek.
  Minnetle, gururla ve umutla veda ediyoruz. Afiyetle kalın.