Şair ve mütefekkir Necip Fazıl Kısakürek, İstiklal Marşı’nın değiştirilme projesini ve bu projenin nasıl yarım kaldığını hatıralarında şöyle anlatıyor:
“1937 yılının sonlarında benden bir milli marş istenmişti. Mehmet Akif'in İstiklal Marşı beğenilmiyor, bunun yerine bir milli marş isteniyordu. Hatta Ulus Gazetesi bu maksatta bir de müsabaka açmıştı.
Başalakalısına demişlerdi ki “Bunu yazsa yazsa Necip Fazıl yazabilir. Ama bir garip adamdır” ve bana teklif edilmişti.
Ben de “Akif'in ruhuna ve eserine hürmetim var. Fakat içinde hiçbir has isim geçmemek ve kendi anlayışıma göre yazmak şartıyla milletimden aldığım heyecanı böyle bir marş içinde billurlaştırmak isterim. Razı mısınız? Öyleyse durdurun müsabakayı…!
“Pek güzel!” demişler ve müsabakayı durdurmuşlardı.
Fakat Devlet Reisinin hastalanması ve peşinden ölmesi marşın kendisine gösterilmesine engel olmuş ve böylece manzume “Büyük Doğu Marşı” ismiyle bana kalmış, üstelik “Büyük Doğu” ismini doğurmuştu.” (Kısakürek,1987:176-178)
Necip Fazıl Kısakürek, (1987), O ve Ben, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları, 5. baskı