İSLÂM'IN ADALET ANLAYIŞI


Meşhur bir İslâm kadısı olan Kadı Şüreyh'in huzuruna, halifeyle bir gayrimüslim davalı ve davacı olarak geliyorlar. Bakıyor ki birisi zünnar bağlamış, gayrimüslim; ötekisi Müslüman. "Ah keşke Müslüman kazansa." diyor. İçinden böyle bir temenni geçiyor.

Ama dinliyor, bakıyor ki Müslüman haksız, gayrimüslim haklı. Gayrimüslime haklı olduğunu beyan ediyor, onun lehine karar verip gönderiyor. Fakat ömrünün sonuna kadar gözyaşı dökmüş, tevbe ve istiğfar eylemiş.

"Niye benim kalbim muhakeme olmadan bir tarafa meyletti, ben ne biçim hâkimim." diye.

İslâm'ın adalet anlayışı budur. Onun için evrensel bir dindir. Beynelmilel bütün milletlerin saygı ve sevgi göstermesi gereken dindir.

………………..

İstanbul'un ilk kadısı, -şimdi Anadolu yakasında bir semt olan Kadıköy kendisinin mülküdür- Hızır Çelebi. İMÇ'nin olduğu bulvarın yanında kabri vardır. O Hızır Çelebi, Fatih Sultan Mehmed'i mahkûm etmiştir. Kimin karşısında? Rum mimarın dava etmesi üzerine, Rum mimarı haklı çıkarmış, İstanbul'un fâtihi Sultan Muhammed cennetmekânı mahkûm etmiştir. Böyle hâkimdir. (Coşan,2017:36-37).

Coşan M.Esad ,(2017), İslam,İstanbul:Server Yayınları

Güncel Haberler