Veysel Bozkurt
Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem, Veda Hutbesinde mübarek şehâdet parmağını göğe kaldırıp, ardından cemaate çevirerek indirdikten sonra; “Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab!” diye dua etmiştir. Bu sahne, dünya hayatının şahitliklere ihtiyaç olan bir imtihan alanı olduğunu bizlere hatırlatır.
Dünya, sadece bir sınav yeri değil, aynı zamanda kulluk, tevbe, sabır ve tevekkül gibi deneyimleri yaşadığımız bir şahitlik sahnesidir. Her anımızın kayıt altına alındığı bu hayat, bizden şahitlik bilinciyle bir yaşam sürmemizi ister. Peki, bu bilinçle nasıl bir hayat yaşamalıyız?
Şahitlik Eden Dünya
Kur’an-ı Kerim’de, tabiatın ve varlıkların insanın fiillerine şahit olduğu vurgulanır:
"O gün, yer üzerindeki haberlerini anlatır. Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir."(Zilzal, 4-5)
Bu ayet, yeryüzünün insanın iyi ya da kötü her fiilini kaydettiğine işaret eder. Ağaçlar, taşlar, hayvanlar, gökyüzü; her şey bu şahitlikte rol oynar. Bu bilinçle her adımımızı daha dikkatli atmalı, yaptığımız her işte bu şahitlerin varlığını unutmamalıyız.
İnsan Olarak Şahitlik Etmek
Biz insanlar, hem birbirimize hem de çevremize şahitlik ederiz. Hayatımız boyunca izler bırakır ve bazen farkında olmadan büyük değişimlere vesile oluruz. Bu şahitlikte güzellikler bırakmak esastır. Nasıl mı?
1. Adaletle Davranmak: Şahitlik, doğruluk ve sorumluluk ister. Adaletli olmak, yalnızca sözle değil, davranışlarımızla da mümkün olur. Hakkaniyetli bir tutum, güzel bir şahitlik bırakmanın temelidir.
2. Güzel İnsanlarla Yoldaş Olmak: İnsan, kimlerle vakit geçiriyorsa onların izlerini taşır. Nitelikli, hayırsever insanlarla bir arada olmak, şahitlik bilincimizi artırır.
3. Amel Defterine Dikkat Etmek: Hayatımızın her anı, amel defterimize yazılır. Her davranışımızın hesabını vereceğimizi bilerek yaşamalı, bu deftere utanç değil, hayırlarla dolu bir miras bırakmalıyız.
Bize Şahitlik Eden İnsanlar
Hayatımız boyunca birçok insanla karşılaşırız. Kimileri bize hayırla şahitlik eder, kimileri ise etmez. Ancak bizim hedefimiz, bizi hayırla anacak ve ahirette lehimize şahitlik edecek insanların duasını alacak bir yaşam sürmektir.
Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”
Faydalı olmak yalnızca maddi yardım değil, ahlaki güzellikler sergilemektir. Öyle bir yaşam sürmeliyiz ki, insanlar bize dua etmeye vesile bulsun. Ölümümüzün ardından da geride güzel şahitlikler ve hayır duaları bırakmalıyız.
Eş-Şehîd: Her Şeye Şahit Olan Allah
Allah’ın “eş-Şehîd” ismi, O’nun her şeyi görüp bilen sıfatını ifade eder. O, kâinatta olan hiçbir şeyden habersiz değildir:
"Biz insanı yarattık ve nefsinin ona fısıldadıklarını biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız."(Kâf, 16)
Bu isim, insanın davranışlarını gözden geçirmesine vesile olur. Çünkü Allah’ın şahitliği:
● Adaletin Teminatıdır: Her fiilimizin kaydedildiğini ve adaletle karşılık bulacağını bilmek, insanı sorumlu davranmaya iter.
● Koruyuculuk Sağlar: Allah’ın her şeyi gördüğünü bilmek, haksızlığa uğrayan için huzur ve güven kaynağıdır.
● Hesap Verme Bilincini Aşılar: İnsan, her anında Allah’a hesap vereceğini düşünerek, doğru ve adil bir yaşam sürmeye gayret eder.
Şahitlik Bilinciyle Yaşamak
Bu dünyada misafir olduğumuzu unutmadan, her adımımızı şu bilinçle atmalıyız:
1. Hayırlarla Şahitlik Bırakmak: İnsanlar üzerinde güzel izler bırakmak için çaba göstermeliyiz. Bizim için dua edecek, bizi hayırla anacak insanlarla dostluklar kurmalıyız.
2. Her Fiilin Kayıt Altında Olduğunu Bilmek: Hayırda sebat etmeli, kötülükten uzak durmalıyız. Çünkü yeryüzü, ateş, su ve toprak bile şahitlerimizdir.
3. Dua Almayı Hedeflemek: İnsanlardan helallik istemek kadar onların duasını kazanmak da önemlidir. İnsanlar, öldükten sonra güzel şahitlik yapacak kimseleri artırmalıdır.
"Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şahit olasınız ve Peygamber de size şahit olsun."(Bakara, 143)
Bu ayet, Müslümanların hayatlarında adil ve örnek bir yaşam sürerek şahitlik bilincini taşımalarını emreder.
Eş-Şehîd ismi, bize şunu öğretir:
Her sözümüz ve fiilimiz Allah tarafından görülmektedir.
Hayatımızı, ardımızda güzel şahitlikler ve hayır duaları bırakacak şekilde yaşamalıyız.
Zamanımızı ve kaynaklarımızı israf etmeden, dünya misafirhanesinde Allah’ın rızasına uygun bir şekilde yolculuğumuzu tamamlamalıyız.
Her şahitlik, Allah’ın huzurunda hesap vereceğimiz o büyük güne hazırlıktır. Bizden geriye sadece şahitlerin bıraktığı izler kalır. Bu bilinçle yaşayarak, Rabbimize tertemiz bir amel defteriyle varmayı hedefleyelim.
Allah’ım! Kudüs’ü ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere, ıslah adı altında ifsat edenlere ve barışı baltalayanlara fırsat verme! Şu mübarek Cuma günü hürmetine dualarımızı kabul eyle Allah’ım!