FAİK TARIMCIOĞLU: BÖLGEDE TÜRKİYESİZ BİR ŞEY YAPILAMAYACAĞI ANLAŞILDI

Emekli sıkıyönetim savcısı ve Bitlis eski milletvekili Faik Tarımcıoğlu,(d. 1944, Bitlis), Halep merkezli olarak bölgede yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi:

“1950'li yıllarda bizim çocukluğumuzda uzun kış gecelerinde bilgi ve hikmet dolu ninem bize çeşitli maniler öğretir, oyunlar oynatırdı. Bu oyunlardan birinde söylediğimiz nakarat şuydu:

Elim elim epenek/ Elden çıktı kepenek/ Kepeneğin ucu yok/ Süleyman'ın saçı yok/

Bindim deve boynuna/ Gittim Halep yoluna/ Halep yolu Şam Pazar/ İçinde ayı gezer

Ayı beni korkuttu/ kulağını kirpitti/ Nal, mıh, kırıl kırpık, oyundan çık!

Esasen edebiyatımızda Halep ile ilgili yüzlerce metin ve menkıbe vardır. Halep, Türkiye'nin mütemmim cüzüdür. 1921 Ankara Anlaşmasında yapılan ön mutabakatın ardından 1923 yılında başkasının cebine atıldı. Fransızlara verildi.

Ancak insan hafızası unutmuyor. Bu coğrafyada yapılan oldu bittiler hiçbir zaman kalıcı olmadı. Olması da mümkün değil..Bizim açımızdan  İran'da Tebriz ne ise Suriye'de de Halep odur.

Halep Merkezli Olarak Bölge Yeniden Neden Hareketlendi?

ABD, Suriye’nin bir bölgesine daha önceden PKK'yı YPG adı altında yerleştirmişti.Onlar şimdi gelişmeleri izliyorlar.

Rusya, “Ben her zaman masadayım” demek için Halep'i  sonradan da olsa  bombaladı.

İsrail, İran’ı ve Hizbullahı Suriye’de devre dışı bırakmak için gelişmelere sessiz kaldı.

Türkiye, 8 senedir bu gelişmelere kendini hazırlıyordu. Suriye Milli Ordusu düğmeye basıldığı an Halep'e girdi. Tel Rıfat’ı YPG’dan teslim aldı. ABD bunu hesaplayamadı.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Küresel aktörler Türkiye’ye “Haydi masaya oturalım” diyecekler. ABD gördü ki Türkiye'nin iradesi dışında hiçbir şey yapılamıyor. Onun için hemen bir proje geliştirdiler. “Gazze’nin ve Lübnan'ın inşasını Türkiye'ye bırakalım” dediler.

İlaveten ABD Hindistan'dan gelen baharat yolunu İsrail’den geçirme projesinden vazgeçip Basra üzerinden Irak’a ulaşma fikrine tekrar dönmüş oldular.

Bu son gelişmeler şunu tekrar gösterdi ki;  tarihin akışı itibariyle çocukluk günlerimizdeki halk nakaratları tekrar canlanıp sahne aldı. Bir yerde su akacaksa bunu hiç kimse engelleyemez. Su çatlağını mutlaka bulur. Bundan sonra bölgede Türkiye'siz  bir şey yapılamaz.

 

Güncel Haberler