Bir Sürgün Halk: Filistinli Mülteciler




İbrahim el-Ali
Araştırmacı Yazar
 
Giriş
 
Etnik temizlik ve bir halkın vatanından kovulması süreci anlamına gelen Filistin Nekbe olayları ve ondan sonra meydana gelen göç, Filistin halkı için büyük bir trajediye sebep oldu. Nekbe, Filistin halkının çoğunluğunun Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne ek olarak komşu Arap ülkelerine iltica etmesine neden oldu. Ayrıca evlerinden sürülmeleri ve topraklarına el konulması sonrasında binlerce kişi, ülke içinde yer değiştirerek 1948'de İsrail tarafından işgal edilen bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
 
2021'in ortalarına kadar dünyadaki toplam Filistinli sayısı yaklaşık 13.4 milyona ulaştı. Bu da 1948’deki Nekbe olaylarından bu yana Filistinli nüfusunun 9 kattan fazla arttığını gösteriyor.
 
Filistinli mülteciler, Filistin halkının büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Filistin Devleti'nde sadece 5,23 milyon Filistinli yaşıyor.
 
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı'nın (UNRWA) kayıtlarına göre 2020'nin başında UNRWA’ya kayıtlı mülteci sayısı, 6 milyon 172 bin mülteciye ulaştı. Bunların yaklaşık %28,4'ü 58 (Ürdün'de 10, Suriye'de 9, Lübnan'da 12, Batı Şeria'da 19 ve Gazze Şeridi'nde 8) resmi UNRWA kampında yaşıyor.
 
UNRWA'nın istatistiklerinin, UNRWA’nın çalıştığı beş bölgede (Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün, Suriye ve Lübnan) kendilerini mülteci olarak kaydettiren Filistinlilerle sınırlı olduğunu belirtmemiz gerekir. Yukarıdaki rakamlar, UNRWA’nın çalışma bölgeleri dışında ikamet eden mülteciler ile ihtiyaçları olmadığından dolayı kayıt yaptırmadıkları için çalışma bölgelerindeki pek çok Filistinli mülteciyi kapsamadığı için dünyadaki Filistinli mültecilerin sayısını tam olarak yansıtmıyor. Bunun yanında UNRWA istatistikleri, 1967 savaşından sonra topraklarından sürülen yaklaşık 330.000 Filistinli mülteci ile ve savaş dışında farklı nedenlerden dolayı Filistin'i terk etmek zorunda kalan ve geri dönmeleri engellenen mültecileri kapsamıyor.
 
Bu nedenle UNRWA'nın mültecilerle ilgili istatistiklerinin eksik olduğunu belirtmek gerekir. UNRWA’nın verdiği rakamlar, 1948'deki mülteci sayısını yansıtan gerçek rakamlar olarak ele alınamaz. Bu rakamlar, bütün Filistinli mültecileri değil, sadece UNRWA'ya kaydolan ve ondan yardım alan veya alabilecek kişilerin sayısını vermektedir.
 
Filistinli mülteciler konusunda bazı insanlarda kafa karışıklığı var. Bu kişiler, Filistinli mültecilerin sadece Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaşadıklarını zannediyorlar. Halbuki 1948 yılında işgal edilen Filistin toprakları içinde ikamet etmelerine rağmen topraklarından sürülen Filistinli mülteciler var. Bunun yanında Filistin dışında yaşayan mültecilerin içinde, 1948 ve 1967 yılında tehcire uğrayan Filistinliler yer alıyor.
 
Genel olarak yurtdışında yaşayan Filistinliler ile Filistin içinde yaşayan Filistinli mülteciler hesaba katılırsa, sayı 8 milyonu aşıyor. Yani Filistin halkının yaklaşık %68'i mülteci konumunda. Bu rakam, bu hususta dünyadaki en büyük orandır. Ayrıca yurtdışında ikamet eden Filistinlilerin çoğunun Arap ülkelerinde, özellikle de çevre ülkelerde ikamet ettiğini belirtmek gerekir.
 
Arap ülkelerindeki Filistinli mültecilerin şartları, birbirinden farklıdır. Ürdün gibi bazı ülkeler, onlara vatandaşlık hakları verirken Lübnan gibi bazı ülkeler ise onları bazı temel haklardan mahrum bırakıyor.
 
Bazı Arap ülkeleri Filistin halkının zor koşullarını ve ihtiyaçlarını kullanarak Filistinlileri siyasi ve güvenlik açısından kendi çıkarları için sömürmeye çalıştı. Filistinli mülteciler, Irak, Kuveyt, Suriye ve Lübnan'da olduğu gibi bazı zamanlarda yerel çatışmaların veya Araplar arasındaki anlaşmazlıklarının kurbanı oldular ve yapmadıkları hataların bedelini ödediler. Ürdün ve Körfez ülkeleri gibi bazı ülkeler ise kalkınma ve gelişmede büyük bir ol oynayan Filistinlilerden yararlandı.
 
Türkiye'de şu an 10.000'den fazla Filistinli mülteci var. Bunlar Irak, Suriye ve Lübnan gibi ilk sığınma ülkelerindeki şiddetli savaşlar veya insani krizler sonucunda Türkiye’ye sığındılar.
 
Sonuçlar ve Öneriler:
 
Türkiye Cumhuriyeti, Filistin ile Türkiye’yi birbirine bağlayan tarihi ilişkiler ve ortak umutlar nedeniyle Filistin hakkını destekleyen ülkelerden birisidir. Bu nedenle Filistinli mülteciler Türkiye’nin şu adımları atmasını bekliyor:
 
• Filistinli mültecilerin, 1948'de kovuldukları evlerine dönme haklarını ve ilgili uluslararası kararların uygulanmasını desteklemeye devam etmek.
 
• Uluslararası Filistinli Mülteciler için Yardım ve Çalışma Ajansını (UNRWA) desteklemek ve tüm tasfiye veya yetkilerinin sınırlandırılması çağrılarına karşı çıkmak.
 
• Sığınma ülkelerindeki Filistin mülteci kamplarına insani yardım göndermek.
 
• Sığınma ülkelerindeki Filistinli mültecilerin eğitimlerini desteklemek, özellikle de seyahat belgeleri olan mültecilerin Türkiye’deki üniversitelere kabul edilmelerini sağlamak.
 
Kamplara gönderilecek sağlık heyetleri ve doktorlar aracılığıyla Filistinli mültecilerin sağlık durumlarını iyileştirmek ve onlara tıbbi ve psikolojik destek sağlamak.
 

Güncel Haberler