ABD ve İNGİLTERE’DEN İRANDA PETROL OPERASYONU


Muhammed Hidâyet Musaddık (d. 16 Haziran, 1882; Tahran - ö. 5 Mart, 1967; Tahran), İran'daki İngiliz petrol tesislerinin millileştiren ve başbakanlığı sırasında (1951-1953) Şah Muhammed Rıza Pehlevi'yle büyük bir iktidar çekişmesi içine giren İranlı siyasi önder. 1951 yılında İran Başbakanlığına geldi ve 1953 yılında darbe ile görevden uzaklaştırıldı. Başbakanlık maaşını almamıştır ve başbakanlık kurumunun masraflarını kendisi karşılamıştır.

…………….

Musaddık'la ciddi bir iktidar mücadelesi içine giren şah, Ağustos 1953'te başbakanı görevden alma girişiminde bulundu. Ama Musaddık yanlılarının başlattığı kitlesel sokak gösterileri karşısında İran'dan kaçmak zorunda kaldı. Musaddık'ın muhalifleri olaydan birkaç gün sonra ABD'nin de desteğinin alındığı iddia edilen bir darbe düzenleyerek Musaddık'ı yönetimden uzaklaştırdılar ve şahın ülkeye dönmesini sağladılar.

Darbe ile olan ABD ilgisi 2000 yılında ABD eski dışişleri bakanlarından Madeleine Albright tarafından kabul edilmiştir, daha sonra ise ABD başkanı Barack Obama, 4 Haziran 2009'da Mısır'da yaptığı konuşmada bu ilgiyi resmen doğrulamıştır. Son olarak 2013 yılında Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA darbedeki sorumluluğunu resmen kabul etmiştir.

Vatana ihanet suçundan üç yıl hapse mahkûm edilen Musaddık, hayatının geri kalan bölümünü ev hapsinde geçirdi. İran'daki petrol tesisleri ise İran hükümetinin denetiminde kaldı. 1967'de evinde göz hapsinde iken öldü.

Muhammed Musaddık’a yönelik darbeyi konu olan ‘53 Darbesi’ adlı belgesel, darbenin 67’nci yılında yayınlandı.

……………..

Karar anı 1951'de İran'ın doğal kaynaklarını sömürmekte olan bir İngiliz petrol şirketine karşı ayaklanmasıyla oluştu. Söz konusu şirket bugünün BP'sinin, yani British Petroleum'un öncüsü idi. İran'ın popüler ve demokratik yollarda seçilmiş başbakanı (ve TIME dergisinin 1951'deki Yılın Adamı seçtiği) Muhammed Musaddık İran'ın tüm petrol kaynaklarını millileştirdi. Buna son derece kızan İngiltere de, İkinci Dünya Savaşı'ndaki müttefiki A.B.D.'nin yardımını istedi. Ancak her iki ülke de askeri bir misillemenin Sovyetler Birliği'ni İran'ın yanında harekete geçmeye kışkırtmasından çekiniyordu.

Washington çareyi deniz piyadeleri yerine, CIA ajanı (ve Theodore Roosevelt'in torunu) Kermit Roosevelt'i İran'a göndermekte buldu. Roosevelt insanları para ya da tehditle kendi tarafına çekmekte üstün başarı gösterdi. Sonra da o insanları kargaşa çıkartmak ve bir dizi sokak gösterisi düzenlemek için harekete geçirerek Musaddık'ın hem beceriksiz, hem de halkın desteğini yitirmiş biri olduğu izlenimini yarattı. Sonunda Musaddık devrildi ve yaşamının geri kalan kısmını ev hapsinde geçirdi, Amerikan yanlısı Muhammed Rıza Şah da tartışmasız diktatör oldu. Kermit Roosevelt, benim de saflarına katılmakta olduğum yeni bir mesleğin temellerini atmıştı. (Perkins,2009:46-47).

CIA de, aynen bu şekilde Musaddık'ı devirip, yerine Şah'ı getirmişti. Bundan daha güçlü bir benzerlik olamazdı. Sanki tarih, elli yıl sonra, ürkütücü bir şekilde kendini tekrarlıyordu. Elli yıl sonra petrol daha hala belirleyici güç olmaya devam ediyordu. (Perkins,2009:271).

Yayın organları da milliyetçilikten gelecek olan tehlikeden haberdardır. İran'da muhafazakâr milliyetçi parlamenter rejimin CIA tarafından desteklenen başarılı bir darbe sonucu yıkılıp Musaddık'ın iş başından uzaklaştırılmasından sonra Şah dönemi tekrar başlatıldı, daha önce İngiltere'ye ait bulunan İran'ın petrol gelirlerinin %40'lık kesimi ABD'ne devredildi. New York Times, gelişmeleri “iyi haber doğrusu” başlığı ile değerlendirdi.

Bu ders, İran'a pek pahalıya mal oldu. Buna rağmen aklını başına toplamış olması durumunda gene de kârlı çıkmasının olası olabileceği iddia edildi. İran'ın ve benzeri konumda olan geri kalmış ülkelerin bu gelişmelerden almaları gereken ilk ders basın tarafından şu cümlelerle ifade edildi:“Doğal kaynakları zengin geri kalmış ülkeler, fanatik milliyetçiliğin gereklerini yerine getirmeye, zengin Batı'ya kafa tutumaya kalkışırlarsa ödeyecekleri bedelin ne denli büyük olabileceğini İran örneğine bakarak kestirebilirler. İran'da olanların başka geri kalmış ülkelerde başka Musaddıkların ortaya çıkmasını engelleyeceğini umarız. Bu deneyim hiç değilse, mutedil ve uzak görüşlü liderlerin konumunu güçlendirecektir. Bu liderlerin bizim önceliklerimizi açıkça görüp kabul edeceklerini umuyoruz.” (Chomsky,2001:98).

 

 

Güncel Haberler