MISIR’DA KURBAN BAYRAMI GÜNLERİ

Dr. Uğur Gençoğlu*

Merkezi İstanbul’da bulunan İnsan Vakfı’nın kurban organizasyonu kapsamında görevli olarak 3-9 Haziran 2025 tarihleri arasında Mısır’a bir seyahatimiz oldu.Vakfa verilen vekaletleri yerine getirmek amacıyla Kahire’ye gittik. Bizi orada 1,5 senedir yaşayan ve Arapça rahat konuşan ve anlaşan vakıf temsilcisi Arif bey karşıladı ve bize seyahatimiz boyunca refakat etti. Ekibimizdeki diğer arkadaşların iyiden orta seviyeye kadar Arapçaları vardı.

Kahire büyük ve eski bir şehir. Bizler yaklaşık 10 sene önce “new Cairo“ denen yerde inşa edilmiş “Rihab” denilen bölgede kiralık tutulan evde kaldık. 6 gününe 65 dolar ödenen dairenin bulunduğu bu mahalle, 40 kadar kapısının bulunduğu, yalnızca kayıtlı araçların giriş çıkış yaptığı, içinde alış veriş merkezi, cami kilise okul…vs her türlü sosyal donatı alanının bulunduğu büyükçe modern  bir siteydi.

İlk günümüzde Kahire’deki Türk Büyükelçiliğine ziyaretimiz oldu. Önce eğitim müşaviri sonra da büyükelçi ile toplantı yaptık. Büyükelçimiz, cumhurbaşkanımızın “ülkeye faaliyet için gelen sivil toplum kuruluşlarıyla yakinen ilgilenilmesi” talimatı verdiğini söyledi.

Bayram öncesi Kahire’nin 150 km doğusunda bulunan aynı zamanda kesimlerin yapılacağı hayvan çiftliği ve mezbahaneye giderek vakıf adına kesilecek büyükbaş hayvanların seçilip tartılması, ayrılması işlemini tamamladık. Bayram günü de vekalet usülü ile kesimler gerçekleşti. Kurban için vekalet verenlerin ismi tek tek okundu ve kamera ile kayıt altına alındı.

Daha sonra da etler paket haline getirilerek Mısır’a hicret etmiş üç bin civarında Gazzeli aileye dağıtıldı. Kurbanlık etin yanı sıra çocuklara balon şeker ikramlarının yapıldığı dağıtım toplu olarak Kahire’de bir salonda şenlik havasında gerçekleşti.

Gezi ve Ziyaretler:

Mısır köklü bir tarihi olan kadim medeniyetlerin kurulduğu Kuzey Afrika ve Asya arasında geçiş noktasında önemli bir coğrafyaya haiz bir ülke. Dünyanın en uzun ve en büyük su hacmine sahip nehirlerinden olan Nil Nehri bu coğrafyaya hayat veriyor. Sıcak bir memleket….Burada klasik çöl ikliminin özelliği  olarak gecelerin serin ve gündüzlerin sıcak olduğuna şahitlik ettik. Burada yaşayan arkadaşımız 1.5 senedir bölgeye yağmur yağdığını görmediğini söyledi.

Nüfusu 107 milyon olan Mısır’da  Kahire, 20 milyon civarında nüfusuyla büyük bir alanı işgal eden bir şehir. Bizim kaldığımız Rihab Bölgesinden şehir merkezine gidiş taksi ile 40-45 dakika sürüyordu. Yollar geniş, araçların trafik kurallarına uyduğu pek söylenemez,

Amr ibnül As, Halife Hz. Ömer (ra) devrinde Mısır’ı fetheden sahabe komutan. Onun adına fetihten sonra yapılan ve yüzyıllar içinde yenilenen bir camiisi var. Ana kapıdan geçip büyükçe açık bir avlu ve sonunda üstü kapalı ama yan duvarları hariç avluya bakan kısmı yine açık olan bir mimari yapısı var.

Mısır deyince akla gelen “Gize” denilen bölgede yer alan firavun mezarları olan piramitler geliyor. Bugün Kahire’nin içinde kaldığını söyleyebileceğimiz bu bölge yaşanan olayların Kuran-ı Kerim’de Musa (as) ile firavunun arasında geçen kıssada anlatıldığını biliyoruz.

 

Bir açık hava müzesi şeklinde olan ve Mısırlıların “el ahram” dediği piramitlere giriş bileti erişkinler için 1000 cüneyh (kredi kartı ile ise 750 cüneyh) öğrencilere indirimli. Bu arada 1 doların 50 mısır cüneyhi olduğunu da belirtelim (Bizde ise bugünlerde 40 TL civarı) İçeride otobüsler ring sefer yapıyor. 3 tane büyük piramit ve durak var, istediğinizde inip gezip resim çekip diğerine devam edilebiliyorsunuz. Otobüs yolunun haricinde ise çöl kumu ağırlıklı toprak zeminde atlı fayton veya develer ile gezi yapmak mümkün. Tabii ki ücretli olarak. Batı ülkelerinden ve Uzak Doğudan pek çok turist buraları ziyarete gelmiş.

İmam Hüseyn Camii şehir merkezinde büyük bir camii. İçindeki türbede Kerbela’da şehid edilen peygamber (sav) efendimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin (ra) ın kesilen başının medfun olduğu söylenen türbe var. Bunun Fatımiler zamanında hilafet iddiası için kullanılan bir efsane olduğu da söyleniyor. Caminin yakınında şehrin kalbi diyebileceğimiz bölgede tarihi  cami medrese ..vs eserlerin bulunduğu sokaklar ve bizdeki kapalı çarşı benzeri “Han Halil” denen otantik çarşı var. Bu çarşının içinde Cumhuriyet döneminde bir ara Mısır’da yaşayan İstiklâl marşı şairimiz M. Akif Ersoy’un sıkça oturup kahve içtiği “cafe fiş’şavi” yi de görmüş olduk.Yine Fatımiler zamanında aslında bir şii ilim merkezi olarak kurulan ama sonradan ehli sünnet alimleri tarafından da aynı ilmi hüviyeti devam ettirilen El Ezher Medresesi /Üniversitesi ve camisi de yine bu bölgede yer alıyor.

Müteakiben Kahire’de kabristan ziyareti yaptık. Burada odalar, hücreler şeklinde kabirlerin bulunduğu bir mezarlık düşünün. Mezarlıkla içiçe evler ve burada yaşayan insanlar… Bir kabir ziyareti için birine yaklaştığınızda birileri gelip hemen Kuran okumak istiyor. Tabii karşılığında ücret dilenerek. Biz bunları nazikçe uzaklaştırdık.

İstanbul’dan hicret ederek burada vefat eden ve bu kabristanda medfun olan Osmanlı’nın son şeyhülislamı ve büyük alim Mustafa Sabri Efendiyi ziyaret ettik

Kahire’ye gelmişken ziyaret edilecek en önemli mekan ve şahsiyetlerden biri şüphesiz mezhep imamlarımızdan  İmam Şafii (rahmetullahi aleyh) camisi ve yine içindeki kabri oldu.

Kahire, içinden Nil’in geçtiği geniş ve düz bir bölgeye yayılmış büyük bir şehir. Şehrin yegane diyebileceğimiz tepesinde Selahaddin kalesi var. Yine müze olarak kullanılan biletle girilerek ziyaret edilen kalenin içinde biri yukarıda bahsettiğimiz mimaride olan Sultan Mansur camisi ve Kavalalı Mehmet Ali Paşanın yaptırdığı camii var. Kavalalı Camii, tipik İstanbul camileri gibi Osmanlı mimarisi tarzında yapılmış.

Osmanlının Mısır valisi olan Kavalalı M.Ali Paşa sonradan merkezi  otoriteye isyan etmiş ve topladığı ordu ile Osmanlı’yı tehdit etmiş. 18 yüzyılda çeşitli sorunlarla uğraşan Osmanlı da çareyi Kavalalıya içişlerinde özerklik vermekte bulmuş.

Bugün bu camiler, müze olan kalenin içinde, yalnızca bir tarihi ziyaret mekanı olarak kullanılıyor. Kale içinde bulunan askeri müze de bahsedilmeye değer. Askeri müze, tarihi boyunca Mısır’a hükmetmiş  olan millet ve devletlerin bir özeti adeta. Hüküm ferma olan tarihi şahsiyetlerin devlet adamlarının büst ve heykelleri var. Mesela en büyüklerinden biri İbrahim Paşa heykeli.İçeride ise Selahaddin-i Eyyübi’nin heykelinin altına ingilizce olarak “the best soldier of earth” (Dünyanın En İyi Askeri) yazılması manidar.

Yine ehli beyte mensup Seyyide Nefise ve Seyyide Zeynep camileri ve türbelerini ziyaret edip fatihalarımızı gönderdik. Nil’e yakın Tahrir Meydanını geçerek gittiğimiz camileri yaşayan ve ibadet edilen mekanlar olarak temiz ve bakımlı buldum Yoksa pek çok tarihi eser var ki bakımsız ve kaderine terkedilmiş gibi..

Kahire’de Tolunoğulları Külliyesi gibi zamanımız olsaydı görülebilecek başka tarihi mekanlar da var. Lakin sınırlı bir süremiz olduğu için Kahire’ya veda edip ayrıldık.

 

Dr. Uğur Gençoğlu*  (Somali R.Tayyip Erdoğan Hastanesi Kurucu Başhekimi)

*İnsicam Dergisi/Temmuz 2025

Güncel Haberler