KOMŞUSU İÇİN GECELERİ DUA EDEN ADAM

Suriyeli alim Said Ramazan El Buti, babasını anlattığı kitapta babasının yaşadığı manidar bir olayı şöyle anlatıyor:

(……) Böylece Şam’da el-Harretü'l-Cedide adlı semte yerleştik. Bu semt o dönemde çok ürkütücüydü; kabadayılık yapan cahil bir topluluğun barınağıydı. Kimi zaman Kasyun Tepesine çıkıp tüm çirkinlik ve pisliklerini orada sergilerlerdi. Acaba babam onları bu cehaletten kurtarıp doğru yola getirebilecek miydi?

Babam bu camide imam olarak göreve başladı. Çoğu kez müezzinliği de kendisi yapardı. O dönem cami sadece içinde beş vakit namazın kılındığı namazgahtan ibaretti. (Buti, 2007: 56)

"Babam diyor ki: "Bu mahallede evi evime bitişik olan bir komşum vardı. Önüne gelen her günahı işlerdi: İçer, söver ve fuhuş (zina) ederdi. Bir ara tüm bunlar yetmezmiş gibi bir fahişe kadını getirip evine yerleştirdi ve kendi evinde onu erkeklere pazarlamaya başladı. Her gece evinde partiler düzenlerdi. Şarkı, türkü ve müzik sesleri geç saatlere kadar susmadan devam ederdi. Bu konuda cami cemaatiyle konuştum.

Kendisiyle ilişkisi olan veya yanında sözü geçen insanları onu bu yaptıklarından vazgeçir- meye çalışmaları için nasihat ettim. Sonra genel ahlâktan sorumlu yetkilileri durumdan haberdar ettim; fakat hiçbirisinin çabası fayda etmedi.

Adam da benim kendisini bu çirkin işlerinden alıkoymaya çalıştığımı öğrenince beni öldürmekle tehdit etti. Nitekim kendisi şirret ve acımasızdı. Bir gece henüz sabah olmamıştı. Sarhoş haliyle evinden çıkıp taşıyabildiği en ağır taşlarla kapımızı taşlamaya ve en çirkin küfürlerle sövmeye başladı. Sonraki günün sabah namazı vaktinde insanlar camide namaz için saf tuttukları bir arada ağır taşlarla camiyi taş yağmuruna tuttu.

Başvurduğum tüm bu yol ve yöntemlerden bir netice almayıp ye'se düştüğümde, Allah'a yönelerek onu ıslah etmesi ve hidayete erdirmesi için dua ettim, yalvardım. Seher vakitlerinde bunu yapmayı kendime bir görev bildim. Onu hidayete erdirmesi ve ıslah etmesi için secdede uzun uzun Allah'a yalvarıyordum.

Birkaç gün geçmedi, adam kadını evinden çıkardı. Kısa bir süre sonra içkiyi de bıraktı. Bir gün camiye giderken birden onu camide karşımda buldum. Mahcup bir eda ile koşarak öpmek için ellerime sarıldı. Gerçekten de daha sonraları adam tamamıyla düzeldi ve iyi bir Müslüman oldu.Babam Dımışk'taki yeni hayatında Allah'ın, tüm işlerini her zaman rast getirdiğini anlatırken: "Kulun mahareti değil Allah'ın muvaffakiyeti" cümlesini sık sık tekrarlardı. (Buti, 2007: 60-63)

 

Buti  M Sait Ramazan,(2007), Babam Molla Ramazan el Buti, İstanbul: Kent Yayınları

 

Güncel Haberler