BEYAZ TÜRKLER MÜZESİNDEN PORTRELER: REFİK KORALTAN (MEBUS)

Gümüşhane Mebusu Kadirbeyoğlu Zeki Bey, bir dönem kendisi de İstiklal mahkemesi üyeliği yapan Refik Koraltan’ın bütün basını susturan sansür kanunu olan ‘Takriri Sukun Kanunu’nu konusundaki rolünü şöyle anlatıyor: İki günden beri devam eden Halk Fırkası'nda müfritlerle mutediller arasında çok acı, çok şiddetli münakaşalar geçtiğini haber alıyorduk. Neticede müfritlerden Konya Meb'usu Refik (Koraltan)’ın on beş imzalı bir takrirle Örfi İdare'nin bütün Türkiye Cumhuriyeti'ne teşmil edilmesini taleb etmesi üzerine (Kadirbeyoğlu,2007:221)

Münevver Ayaşlı, Koraltan’ı şöyle anlatıyor: O zamanlar Refik Koraltan Bey’den herkes korkuyordu. Kendisi için “İsmet Paşa’nın adamı, İsmet Paşa’nın adamı” diyorlardı. (Ayaşlı,2003:177)

Dönemin bir başka şahidi Dahiliye Nazırı Hilmi  Uran da Koraltan’dan şöyle bahsediyor:Herkesin kendine bir soyadı bulduğu günlerdi. Konya mebusu Refik Bey de o sırada kendine soyadı olarak Koraltan’ı seçmişti. Hiç unutmam, bir gün kendisiyle konuşurken bu kelimenin nereden ve ne manaya geldiğini sormuştum da bana, “Manası filan yok canım, bir yerden gelme de değil, yalnız şatafatlı bir şey olsun diye, düşündüm ve bunu uyduruverdim” demişti. Sonra da gözleri neşeden ışıl nıl parlarken, yeni soyadından beklediği şatafatın tadını kim bilir kaçıncı defa olarak bir daha denemiş, avurdunu şişirerek her hece üzerinde keyifli keyifli basarak, “Ko... ral... tan...” demişti. (Uran 2007:242-243).

KAYNAKLAR

 

Ayaşlı Münevver, (2003),Geniş Ufuklara ve Yabancı İklimlere Doğru,İstanbul:Timaş Yayınları

 

Kadirbeyoğlu  Zeki, (2007), Hâtıralar, İstanbul: Sebil Yay

Uran Hilmi, (2007),Meşrutiyet, Tek Parti, Çok Parti Hatıralarım, İstanbul: İş Bankası  Yay.

 

 

Güncel Haberler