5 Eylül 1963:Darbeci Subaylar Hakkında Ölüm Cezası Verilmesi
Darbeci Albay Talat Aydemir'in 22 Şubat'taki darbe kalkışmasının ardından Başbakan İnönü, kan dökülmemiş olması hasebiyle harekâta katılanlar hakkında cezai takibat yapılmayacağı sözünü verir.Sabaha karşı Aydemir, çok kan döküleceğini fark edip teslim olur. Darbecilerle yapılan pazarlık gereği, isyana katılanlar hakkında hiçbir cezai işlem yapılmaz, Talat Aydemir, 69 subay ve dört astsubayla birlikte emekliye sevk edilir.
Aydemir, zamanla darbe toplantıları hâlini alacak organizasyonları sıklaştırır. Ev ve otel toplantıları birleşme çabaları konusunda sonuç vermeyince 22 Şubatçılar kendi aralarında harekete geçmeye karar verirler.
Aydemir ve arkadaşları, aradan bir yıl geçtikten sonra 21 Mayıs 1963’de bir darbe girişiminde daha bulunurlar. İhtilalin parolası ‘Harbiyeli’, işareti ‘Aldanmaz’dır.
Ne var ki Alparslan Türkeş, yedi-sekiz saat önce darbeyi haber almış ve bu bilgiyi bir tanıdığı vasıtasıyla Başbakan Yardımcısı Hasan Dinçer’e ulaştırmıştı.O da İnönü’ye bildirmişti.
Darbeciler önce üstünlük sağlarlar. Radyoevini ele geçirirler ve “Dikkat dikkat! Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri İhtilal Genel Karargâhının bildirisini dinleyeceksiniz: Büyük Türk Milleti’ne” diye başlayan, Talat Aydemir imzalı ihtilal tebliğini okurlar. Bu tebliğde darbeyi neden yaptıklarını anlatırlar. Ancak, Albay Aydemir’in 2.Darbe Kalkışması da başarısızlıkla neticelenir.
Olaydan sonra birçok subay ve 1459 Harbiyeli tutuklandı. Darbe teşebbüsüne katılanlar, Mamak Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Talat Aydemir, Fethi Gürcan, Erol Dinçer, İlhan Baş, Cevat Kırca, Osman Deniz ve Ahmet Güçal hakkında 5 Eylül 1963 günü ölüm cezası verildi.29 subay müebbet hapse mahkum oldu.75 öğrenci de çeşitli cezalara çarptırıldı. Sadece, Aydemir ve Gürcan hakkında verilen ölüm cezaları infaz edildi. (Akdoğan, 2011: 202-203)