29 Haziran 1925 Şeyh Said ve 46 Arkadaşının İdam Edilmesi

2 ay süren isyanın ardından Şeyh Said ve 46 arkadaşı yakalanmış, İstiklâl Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılmış ve bu cezalar 29 Haziran 1925 günü Diyarbakır’da infaz edilmiştir. Sivas mebusu Halis Turgut’un sorduğu tãrihi soru bu merhaleden sonra kendisini göstermiş, hükümet iki ayda isyanı bastırdıktan sonra iki yıl ülkeyi tam bir olağanüstü yönetimle idare etmişti.

 

Taha Akyol,yaşananları şöyle özetler:Atatürk, Şeyh Sait ayaklanmasını, muhaliflerini susturmak için kullandı. Atatürk’ün başvekili Fethi Bey bile Takriri Sükûn Kanunu’nun ve sıkıyönetimin sadece isyan çıkan illerde uygulanmasını savunuyordu. Atatürk ise İsmet Paşa’yı Başbakanlığa getirerek İstanbul’da bile Takriri Sükûn Kanunu’nu uygulatıyor. Gazetecileri, muhalif basını tamamen susturuyordu. (Akyol,2009)

 

Kazım Karabekir daha ileri gidip Şeyh Sait ayaklanmasına kendi partisini kapatmak için hükümetin göz yumduğunu söylüyordu.

 

Bu iddiaya destek sayılabilecek bir açıklama da yıllar sonra dönemin Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri üyesi ve (kısa bir dönem için) savcısı olan Avni Doğan’dan geldi. Hakan Özoğlu bu gerçeğe şöyle işaret eder: Doğan anılarında mahkeme sırasında gizli olarak, Şeyh Sait’e mahkemenin bazı üyeleri tarafından TCF ve muhalif basınla ilgili bazı suçlamalarda bulunulması için telkinde bulunulduğunu yazıyor. Şeyh Sait’in bu telkinler sonucu verdiği ifadeler üzerine de hem TCF’nin kapatıldığı hem de dönemin muhalif basınının Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’nde Takrir-i Sükun Yasası’na muhalefetten yargılandığı biliniyor. (Özoğlu,2010)

 

Özoğlu isyan ile ilgili başka iddialar da ortaya atar:Dönemin Amerikan, İngiliz ve Fransız istihbarat birimleriyse, önce bu ayaklanmanın Ankara tarafından çıkarıldığını iddia ediyor. Bu konuda İngiliz arşiv belgeleri arasındaki en önemli kaynaklardan biri, o zaman İngiliz işgali altındaki Musul bölgesinde görev yapan bir İngiliz istihbarat subayının Londra’ya gönderdiği rapordu. Bu rapora göre Ankara, Şeyh Sait ayaklanmasını kendi hazırlamıştı.Buna göre, ABD, İngiliz ve Fransız makamları patlak veren isyanı resmî kayıtlarına ilk başta Ankara’nın muhalifleri bastırma operasyonu olarak kaydetmiş. İlerleyen günlerde de Ankara’nın isyanı abartarak manipüle ettiği not edilmiş, Batı arşivlerinde isyanda Ankara’nın rolü olduğunu belirten birçok belge bulunuyor.(Özoğlu,2010) 

Güncel Haberler