29 Ekim 1923: Cumhuriyetin İlan Edilmesi

Lozan’da Batılı Devletler tarafından adete ‘takdis edilen’ Türkiye, kendisine açılan yeni kulvarda hızlıca ilerlemeye başlar.28 Ekim Pazar akşamı Mustafa Kemal Paşa sofrasında bulunanlara, "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz" demiş ve karar hemen tasvip edilmişti.

 

29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanına verilen muhalif tepkilerde gözlerden kaçırılan ayrıntı çok anlamlıdır. Çünkü yeni cumhuriyetin başkanı 334 milletvekilinin sadece 158’inin oyuyla seçilmiş, 176 üye ise ne Cumhurbaşkanlığı sistemi, ne de Cumhurbaşkanı için oy kullanmıştı.

 

Meclis Başkanı, Mustafa Kemal ve İsmet Paşa, tarafından hazırlanan tasarıyı okuttu ve oylattı. Oylamaya Meclis’in yüzde 52.7’si katılmamıştı. Önce Cumhuriyet kabul edildi. Hemen arkasından da Cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Mustafa Kemal, tek adaydı. 334 milletvekilinin 158’i oylamaya katılmış, geri kalan 176 üye ise  Cumhuriyet’in oylamasına  ve Cumhurbaşkanı’nın seçimine katılmamıştı. (Mangırcı,1999:34)

 

Cumhuriyetin böylesine ‘Saraydan kız kaçırılır gibi’ apar topar ilan edilmesine  ilk muhalefet Mustafa Kemal Paşa'nın eski silah arkadaşlarından geldi.Başta Kazım Karabekir Paşa olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın öncü kadroları bu önemli kararın kendilerinden habersiz bir şekilde gerçekleştirilmesinden bir hayli rahatsız olmuşlardır.

 

Taha Akyol, garip gözüken bu durumu şöyle analiz eder:Eğer cumhuriyetin ilanına Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Adnan Adıvar, Hüseyin Avni Ulaş gibi Milli Mücadele’nin önde gelen isimleri katılsaydı, bunların cumhuriyet rejimi içinde meşruiyetleri olacaktı.Atatürk cumhuriyetin ilanını, onların İstanbul’da oldukları bir tarihe denk getirdi. (Akyol, 2009)

 

Lozan Anlaşması'nın kabulünün ardından 29 Ekim 1923'de Cumhuriyet'in bir gün dahi sürmeyen bir hazırlık devresiyle ilanı, beş ay sonra Hilafet'in ilgası (3 Mart 1924), ertesi gün Takrir-i Sükun Kanunu'nun, 20 Nisan 1924'de yeni Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun kabul edilmesi gibi önemli kararların II. TBMM'nin ilk çalışması devresine rastlamış olması şüphesiz tesadüfle izah edilemez. (Alkan, 2009:222)                             

Güncel Haberler