Mehmed Zahid Kotku’dan DEVLET ADAMLARINA NASİHATLER


Asıl Hüner, Allah'ın Rızasını Kazanmaktır

Asıl yetenek saltanat sahibi olmak değil, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaktır. (Özal,2009:31).

Mülk Allahu Teala'nın'dır. Bizim buradaki vazifemiz para kazanmak, şöhret salmak, doçent olmak, profesör olmak, bakan olmak, başbakan olmak değil.(Belki kaderi olur da reisi cumhur da olur) Bunlar bizim asıl vazifemiz değil. Bizim asıl vazifemiz Allahu Teala'nın rızasını kazanmak. Saltanat sahibi olmak hüner değil.Asıl hüner, Allah'ın rızasını kazanmaktır (Özal,2009:32).

İslam'ın Takdimi Asla Kavga ile Değil Sabırla Olur

Muhalefetteyken heyecan lazım olabilir.İktidarda ise sekine (sakinlik ve hoşgörü) lazımdır. Seçilmiş yöneticilerin kendilerine kim nasıl sataşırsa satarsın kızmamaları ve sert karşılık vermemeleri lazımdır. Toplumun sadece bir kesimine değil bütün kesimlerine ve hatta sizi onaylamayan çevrelere de açılmak lazımdır. Geçmişte güzel hizmetler yapmış ve gelecekte de aynı şekilde hizmet edilebileceklere kapıların her zaman açık tutulması gerektir.

İslam'ın takdimi asla kavga ile değil sabırla olur. Seçimlerde alınan reyler, çalışmaların değil Allah Teala Hazretlerinin gönülleri etkilemesidir.Diğer partilerin başarısızlıkları da rey kaymalarına sebep olabilir.Ancak rakiplerin hataları öne çıkarılarak siyaset yapılmaz (Özal,2009:32).

Siyaset tartışma ve kavga yeri değildir. Muhalefette doğruları tebliğ, iktidar ise bunları yaparak hizmet etme yeridir. Hatalar eleştiri ile değil aydınlatma ile giderilir. İnançtan yoksun kimselerle tartışılmamalıdır.Sağduyu sahibi hiç kimse televizyonlarda panellerde ve radyolarda inançsızlarla tartışmaya kalkışmamalıdır.Ülke için yapmak istediklerinizi halkın ve bütün siyasi partilerin açık açık anlayacağı şekilde takdim ediniz. Herkes aynı şeyi, aynı şekilde anlasın.Unutmayın ki hizmet sizinle bitmeyip devam edecektir. Özal,2009:33).

İstişarenin Devamlı Olarak Sürdürülmesi Büyük Önem Taşır.

Manevi istişarenin (meşveret) devamlı olarak sürdürülmesi de büyük önem taşır. Başarılı siyaset yapılmasında bilgi tecrübe ve yeteneğin bir arada olması gerekir.Siyaset bir ilimdir ve bilenlerden öğrenilmelidir. Bunlar da ya İslam'ı ve siyaseti iyi bilen devlet adamları veya olgun rehberlerdir. Bunlardan yararlanılmaz veya yararlanacak bir kimse bulunamazsa insanlar Hüdai nabit (başıboş) yetişir. (Özal,2009:33).

“Vazifeler Ehillerine Verilmedi mi Kıyameti Bekleyiniz”

Bu bir hadis-i şeriftir. Yönetimde manevi ve maddi alanlarda ehliyete çok önem verilmelidir.Ehliyette iki husus aranır: Mesleki ehliyet ve dürüstlük. “Ehil ve dürüst olan bir gayrimüslim, ehil olmayan bir müslümana tercih edilir” sözünü hocamızdan duymuştum. Kin ile siyaset yapılmaz. Erdem sahibi insanlar da kin tülbent kuruyuncaya kadar sürer.Kinini unutmayan kimse evinde oturup siyasetle meşgul olmamalıdır. (Özal,2009:33).

İnsanların Kalbine Giriş Yolu Gönülden Geçer

Onlara İslam'ı anlatmak ve sevdirmek istiyorsanız önce kendinizi sevdirdiniz ve halinizle örnek olunuz. Gene bir vesileyle bir hocamız şöyle söylemişti: “Size hayret ediyorum doğrusu.Bir insanı sevenlerinden soğutmaya çalışıyorsunuz da neden kendinizi onlara sevdirmeye çalışmıyorsunuz? “Ülfet ediniz! Ülfet ediniz.” Hadis-i Şerif'ini hatırlayın. Ülfet etmeyen ve kendisiyle ülfet edilmeyende asla hayır yoktur (Özal,2009:33-34).

Kaynak: İslam ve Tasavvuf Üzerine Bir Derleme,Yayına Hazırlayan:Korkut Özal, Aköz Vakfı Yay, İstanbul, 2009

Güncel Haberler