İRAN’DA NE OLDU?


Ortadoğu ve Balkan Coğrafyası ile ilgili özgün tesbitleri olan, İktibas Dergisi’nin kurucularından Süleyman Arslantaş’ın anlatımlarınyla İran’da bugün de neler olduğunu çözümlemek mümkün.Süleyman Arslantaş’a kulak verelim:

(……) İran’a 2008'de gittiğimde gördüm:Cumanın yerinde yeller esiyor. Çok cüz’i bir kalabalık var. Kadınlardan eser yok. İmamın ölümünden sonra Rafsancani kalkıyor hutbe irad ediyor. “Devrim oldu, şu kadar erkeğimiz Ülkeyi terk etti. Savaş oldu bu kadar erkeğimizi kaybettik. Ama şimdi bir sürü dul kadın ve yetim çocuklar var. Biz sadece iaşe ve ihtiyaçlarınızla uğraşmakta değiliz. Bu da bir sosyal yaradır. Bu dul kadınlarımız genellikle evlenme çağına gelmiş kızlarımız. Ne olacak?” diye sordu ve arkasından şöyle bir ilave yaptı: Gerekiyorsa iki şer üçer alın. Gerekiyorsa Muta nikahıyla nikahlayın.

Bir hafta sonra on binlerce kadın ellerinde pankartlarla geldiler. “Önce sen kızını muta  nikahıyla nikahlandır. Ondan sonra bize gel. Muta Nikahına hayır” diye  karşı çıktılar. (Arslantaş,2013:324).

(……) Eski rektör, İbrahim Sarıoğlu'nun öğrencilik yıllarından master ve doktorasının orada yapmış. Devrim anında da oradaymış zaten kendisi.

“Hocam 1997'de geldiğimde Tahran bugünden çok daha güzeldi, bakımlı mamur bir haldeydi Şimdi ne oluyor? Dedim. Orada adamın söylediği bir söz var. Hakikatten  işler kötüye gitmiş.

Yani aklınıza gelen birçok gayri İslami şeyler yoğun ve yaygın bir şekilde devam ediyor.

Mesela kadınlar başlarını Humeyni zamanında kapatıyorlardı. Şimdi de kapatıyorlar ama Humeyni’nin zamanında inanmasalar bile saygıdan dolayı gayet güzel kapalıydılar. Mesela bugün Tahran sokaklarında Velasır Caddesi'ne çıktığınız zaman aşağı yukarı, yukarıdan aşağıya açık. Sadece şöyle bir örtü, günahı, belayı def kabilinden örtülüyor. Onun ötesinde örtü diye bir şey yok yani artık.  

Devrim sadece siyasal olarak gitmiyor, bir şekilde ahlaken de gidiyor. Çünkü bugünkü yönetim ortaya koymuş olduğu uygulamalarla İslamı sempatik, daha sevimli, daha çok kabul edilebilir bir din haline getirmekten daha çok sanki uzaklaşmayı teşvik eden bir yapı bir uygulama içerisine girmiş durumda.İran'ın bana göre çok önemli açmazlarından bir tanesi (Arslantaş,2013:325).

(……) Bugün İran'ın Suriye konusundaki ahlaki ve İslami olmayan pragmatik tavırları mevcut. (Arslantaş,2013:341).

 

Arslantaş Süleyman,(2013), Ankara’da 45 Yıl,İstanbul:Beyan Yay          

 

Güncel Haberler