Eski Milletvekli Kahraman Emmioğlu,(1940- ) 1974 yılında yaptıkları hacc’dan şöyle bahsediyor:
Terviye günü (8 Zilhicce) geldi. Sabah namazını Mekke’de kılıp Mina’ya hareket başladı. Mina’da bir gün geçici konaklamadan sonra arife günü (9 Zilhicce) geldi. Sabah namazını müteakip Arafat’a hareket ettik. Arafat’a otobüslerle gitmiştik. Ön kapının hemen yanında Korkut Özal ağabey bizlere telbiye, tespih, tekbir, tehlil ve salavat okumada rehberlik ediyordu. Heyecanla, gözyaşlarıyla ta kalbimizden gelen bir niyazla okuyorduk, Arafat’a geldik ve bizim için hazırlanan çadırlara yerleştik. Burada yapılacak amel yalnız dua, Allah’ı övme ve yüceltme, peygambere salat ve selam getirme. Dualar, kendimize, ana baba ve bütün Müslümanlara…
Öğle ve ikindi namazlarını, öğle vaktinde cem-i takdim ile kıldık yani ikisini birleştirdik. Öğleden sonra vakfeye durduk. Hocamızın yaptığı duaya eşlik ettik ve amin amin dedik. Güneş battığında toparlanmaya başladık ve Arafat’tan ayrılma vakti geldi. Güneş battıktan sonra, akşam namazı kılınmadan Müzdelife’ye hareket ettik. Müzdelife geçici bir konaklama yeri. Arafat’la arası yayan üç saat sürüyor. Gecenin karanlığında vasıl olduk. Akşam ve yatsı namazlarını Müzdelife’de yatsı vaktinde cem-i tehir ile kıldık. Geceyi yarı uyku yarı ibadetle Müzdelife’de geçirdik. Şeytan taşlamak için badem veya nohut büyüklüğünde yetmiş adet taş topladık.
Bayramın birinci günü (10 Zilhicce) Sabah namazını kılınca, “Meş’aril haram’a gidip Hocamız Mehmed Zahid Kotku’nun dualarıyla vakfe yaptık. Ortalık ağarıp güneş doğmadan Minâ’ya hareket ettik. Minâ’da bizler için hazırlanmış çadıra yerleştik. Akâ’be cemresine (büyük şeytana) 7 taş attık. Vacip olan şükür kurbanı için bir ağabeyimize para ve vekâlet verdik. Kurbanımızın kesildiği haberi gelince saçlarımızı tıraş ederek ihramdan çıktık, normal elbiselerimizi giyindik.
Minâ’da kaldığımız günlerde de harem’e gidip tavaf yapmıştık. Bayramın son günü idi. Kolera vakası görüldü diye bir şayia çıkınca hocamız Mehmed Zahid Kotku “Hemen toparlanın Mekke-i Mükerreme’ye gidip veda tavafını yapar yapmaz Türkiye’ye hareket ediyoruz” dedi. Mekke’ye geldik “Veda Tavafı”nı yaptık ve yola koyulduk (Emmioğlu,2013:261-262)*
*Emmioğlu Kahraman,(2013), Bir Ömür, Ankara: Elips Kitap