Sene 1977. Genel seçim için adaylar belirlenmektedir yavaş yavaş. O partinin iki milletvekili çıkartması kuvvetle muhtemeldir. İlk sıra bellidir. Mevcut Sanayi Bakanı Fehim Adak. Ya ikinci sıraya kim konulacaktır? İkinci sıra için o günlerde Kikan Aşireti Ağası Abdülkadir Timurağaoğlu’nun adı geçmektedir. Abdülkadir Ağa, fedakar, partinin her türlü masrafını üstlenen, cömert, mert, sevilen sayılan bir adamdır. Ama nihayetinde ilkokul mezunudur. Partinin gençliği bu durumdan büyük rahatsızlık duyar.
Partinin o günlerdeki cevval, atak, çalışkan gençlik kolları başkanı (sonranın Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü, profesör doktor) Ahmet Ağırakça, bir gün il gençlik kolları yönetim kurulunu partide toplar. Durumu anlatır. Herkes çok üzgün ve tepkilidir. Başkan Ağırakça’ya oybirliğiyle yetki verilir: Bugün hemen Ankara’ya yola çıkıyor, Genel Merkezle görüşüyor, bu kadar avukat doktor mühendisin olduğu şehirde, ikinci sıraya ilkokul mezunu cahil bir ağanın konulmasını engelliyorsun!
Ahmet Ağırakça’ya kulak verelim: Bu yetki ve güçle parti binasından caddeye çıktım, Ankara’ya otobüs bileti almaya gidiyorum. Karşı kaldırımda Abdülkadir Ağa’yı gördüm. Eliyle bana gel işareti yaptı. Gittim.
“Oğlum Ahmet, senin yaşın kaç?” Diye sordu, “28 efendim” dedim. “Nüfus kağıdın yanında mı?” Dedi, “Evet” dedim.
“Avukatıma talimat verdim, şimdi hemen ona git, bir celsede senin yaşını 30’a büyüttürelim” dedi. (O sıralarda seçilme yaşı 30’du)
Ve Abdülkadir Ağa konuşmaya devam etti: “İkinci sıra için benim adım geçiyor. Ben ilkokul mezunu bir ağayım. Yaşım da elli olmuş. Ne işim var benim mecliste. Senin yaşını büyüttürelim de benim yerime senin gibi genç bilgili üniversite mezunu birini Mardin Milletvekili yapalım nasipse.”
Donup kalmıştım. Utandım, kıpkırmızı oldum. Yerin dibine girdim. Milletvekilliğini engellemek için Ankara’ya yola çıktığım adam, kendi yerini bana veren altın kalpli biriydi.
Çok pişman oldum. İzin istedim, hemen partiye döndüm. İl gençlik kolları daha dağılmamıştı. Durumu gözyaşları içerisinde anlattım. Onlar da benim gibi kararlarından çark ettiler. Ve o gün orada bir karar aldık: Ne olursa olsun, ikinci sıraya Abdülkadir Ağa’yı istiyoruz ve sonuna kadar da onu destekliyoruz.
…………….
5 Haziran 1977 Genel Seçimleri’nde Abdülkadir Timurağaoğlu Mardin 2. Sıradan MSP milletvekili seçilir. Bu görevi 12 Eylül 1980’deki askeri darbeye kadar devam edecektir. Timurağaoğlu’nun milletvekilliği de dillere destandır. Kendisine gelen hiç kimsenin siyasi görüşünü sormaz, her derdiyle ilgilenir. İki daire tutar, her geleni orada yatırır, yedirir içirir konaklatır.
Hemşerisiyle beraber işini görebilmek için ziyaret ettiği ilgili Genel Müdüre “Kardeşim, bakmayın milletvekili olduğuma, ben siyasetten hiç anlamam. Bu arkadaşın işi olmayacaksa söyleyin, Ankara’larda sürünüp çile çekmesin der her gittiğine.”
Öte yandan MSP Mardin teşkilatlarının kirasını elektriğini suyunu, mitin seçim masraflarını, her türlü ikram giderlerini Abdülkadir Ağa bizzat karşılar. Kardeşinin oğlu Vedat Timurağaoğlu’ndan bizzat dinledim: Amcam üç yıllık milletvekilliği süresince, Mardinli hemşerileri için, o günün parasıyla, on bir trilyon cepten para harcamıştı. Tam on sene bu borcu ödedik biz! (Tuna, 2021:81)
(Fahri Tuna,Çok Dilli Çok Kültürlü Şehirler,Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, Mardin, 2021)