DEĞERLİ VELİLERİMİZ *

Mustafa Altınsoy*

Daha önce yazdığım Türkiye'de Veli Sorunu başlıklı makaleden sonra “Peki hocam, boyutla ilgili tavsiyeleriniz ve çözüm önerileriniz nelerdir?”   şekilli geri dönüşler olduğunda bu makaleyi kaleme alarak ilgili kayıtlarını ayırmaya çalıştım.

Makalemde öğrenci eğitiminden seçilen velilerin yapılması gereken bazı biçimlere ve genel ilkeler üzerine vurgulamak istiyorum. Bu makaleyi velilerimizin hem paylaşarak hem de zaman okuyarak empati yapmalarını tavsiye ediyorum.

Okullarda sadece zihnen ve bedenen eğitim verilmiyor ancak duygusal ve ruhsal eğitim verilmiyor. Gençler, ruhsal ve duygusal eğitimden uzak yetiştiği için iradelerini kontrol edememektedirler. Çocuk eğitimi üzerine uzun yazılar yazılıyor, güzel kitaplar çıkarılıyor. Bütün yazılanlara eğitim sistemimizde ruhlara değinilmemesine ve kendi kavramlarımızla iletişim kuramadığımız için eğitimde çıktılar, yani günlük yaşamlar gibi yetişmiyor.

Maalesef kötü durumda olan ana babasına hizmetçilerim gözüyle bakıyor, onları para kaynağı olarak görüyor. Liseden sonra onlara karşı gelip “Siz bir şey bilmez köylülersiniz.” diyor. Üniversite sınavlarında derece derecesi yapıyor, en iyi üniversitenin en iyi bölümünde okuyor, irade terbiyesi aldığı için kendine hâkim olamıyor. Uyuşturucu alışkanlığına veya diğer kötü huylara yakalanıyor ya da devlete düşman oluyor. İlkokul, zarif, geleneksel üniversiteden kirlenmiş olarak ortaya çıkıyor.

Eğitim, ilk önce ailede başlar. Bir insanın işi, makamı, maddi imkânları, yollar ne olursa olsun öğrenmenin ilk ve en önemli öğretmeni odur. Çocuklar anne ve babalarını taklit ederek öğrenirler. Yedi yaşına gelene kadar anne ve babasının geçen gün iyi olduğunu söylüyorlar, doğru olarak kabul ediyorlar. Bu yetenek aile, çocuğun ilk okuludur. Kabullenmeyi, beceriyi kazanmayı, gelişmeyi geliştirmeyi, sınırları, kendine güvenmeyi, sosyal olmayı, genel kurallara uymayı, çözebilmeyi, saygıyı, empati yapmayı; genel bir ifadeyle olumlu veya olumsuz pek çok kişilik özellikleri ilk öğretmenleri anne ve babadan öğrenirler.

Başlangıçta sizin farklılıklarınız özel olduğu gibi herkesin çocuğunun da özeldir. Dolayısıyla “Dünyada bir tane iyi çocuk vardır, herkesin de ona sahiptir.” anlayışının herkesin içinde yaşaması gerekir. Hiç kimsenin bağımsız bağımsızlığa sahip olmamasını istememiz gerekir. Sizin sınırınız olduğu gibi diğer insanların da sınırları vardır. Özgürlük adı altında sınırsız davranış alanı pompalanmaya çalışılarak sınırsız ve sorumsuz gençlerin büyümesi anarşi ve karmaşıklığı da beraberinde gelir. Sınırlandırılan bir gençlik, freni patlamış araç gibi öne çıkan yıkamadan geçer.

İlkokul, çocukların özgürleşmeleriki en önemli dönemdir. Hayatta en önemli şans ilkokulda iyi bir öğretmene rastlamaktır.İlkokulda (özel-resmi okul fark etmez) iyi bir sınıf öğretmeni bulmanız gerekir.Çocuğun ilkokul dönemi ve sınıf öğretmeni ne kadar iyi okul ve hayat başarısı da o kadar iyi olur. Çocuk, öğretmenini severse dersii de sever. Öğretmenini model olarak alır. Öğretmenin dikkatini çekmek için derinlemesine daha çok çalışır.

Çocuklarımızı prensesler gibi biraz fazla konformist ve rahat yetiştiriyoruz. Onun için onun sıkıştıklarında“Bu ülkelerde yaşanmaz, tası tarağı toplayıp yurtta çalışmak gerekir.” diyen, bu ülke için kafa yormak yerine, battığında gemiyi ilk terk edecek olan çıt kırıldım çocuklar ileride hayata atıldıklarında zorlukları çekeceğini bilmemiz gerekir. Bu nedenle, başlangıçları her sıkıştığında açıklıkları açmak yerine bırakın, uzaktan takip ederek, sizin kontrol ve yönlendirmeniz ile ilgili bilgileri kendiniz açsın. Düştüğünde kalkmasını öğrensin. Yoksa daha sonra herkes tarafından ezilip iteklenip dışlanabilir.

Öğretmenin; saygın, etkin, değerli görünmediği hiçbir öğretim gösterisine varamaz. Velilerin saygı göstermediği öğretmene öğrenciye hiç saygı duymaz. okulla, öğretmenle, öğrenme ile ilgili olumsuz konuşmalar yapılmamalıdır. Çocuk okuluyla ilgili şikâyetler mevcutsa konu araştırılmalı, okul idaresi ve öğretmenlerle görüşülmelidir.

Veliler olarak işlerimizin yoğunluğu nedeniyle çocukların eğitiminde asli görevlerimizi okullara devrettik, her şeyi öğretmene yüklüyoruz. Öğretmenler de aynı zamanda birer velidir. Çocuklarımızın görmek istemedikleri yaramazlıklarını öğretmenlerimiz bizden daha iyi görebilmektedir. Öğretmene değer verilmesi, tecrübelerine saygı gösterilmesi gerekir. Öğretmenleri itibarsızlaştırmak, bir toplumun temel dinamitini ortaya koymaktan farksızdır. Bizim kültürümüzde öncelikle hürmet edilen kişiler anne, baba ve öğretmendir.

İnsanların doğru akrabaları, akraba ilişkileri, sosyal ve kültürel olaylardan kesinlikle uzak tutulmamalıdır. Arkadaşlarınıza davet etmek istemekte engel olmayın. Arkadaşlarının ailelerini tanıyıp kimlerle arkadaşlık kurmaktalar, iyi aileleri varsa tanışıp dostluk kurmalı. Çocuklar, arkadaşlarıyla ya da günleriyle kendi aralarında çatışma yaşayabilirler, bu çok normaldir. Bu tür olaylara hemen müdahale etmek yerine, uzlaşmaları için zaman ve fırsat tanıyarak problem çözme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz. Eğer çözüm yoksa onları dinleyerek çözüm yollarını bulmaları konusunda yola devam edebilirsiniz.

okulun hangi alana yönelmek istediğini onunla konuşarak belirleyin. İşinin yetenekli olup olmadığının aralıklarında ve başarı sağlamış insanların hayat hikâyelerini öğrendikleri. Onun kapasite kapasitesi, yeteneği ve ilgi alanları farkıdır. Yapabileceklerinden fazlasını beklemeyin, Çocuklarımızın becerisi, ilgi alanına, becerisine göre meslek seçmelidir. bizim zamanımızda olmak üzere trafiklere değil, onların yetenekleri ile tercih edecekleri bir mesleğe yönlendirerek bir ömür boyu sevmedikleri işi yapmak zorunda bırakmayalım.

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren değerlerimiz, kültür tarihimiz, dilimiz ve anacağımız faaliyetler verilmeli, öğretilmelidir. Çocuklara kendi kahramanlarımız tarihî şahsiyetleri ve sundukları şeyleri anlatarak sevdirilerek bunların kimliğini ve etkilenmelerinden etkilenmelerine çalışmanız gerekir. kötü ahlaklı, sağlam karakterli olarak yetişmesi için öncelikle; saygı, sabır, adalet, doğruluk, helal lokma, kul hakkı, ana baba hakkı sevgi, komşu hakkı, yardımlaşma, paylaşma, nezaket kuralları gibi değerlerimizin öğretilmesi ve sahiplerinin bir parçası haline getirilmesi. Üzerindeki topraklarla ilgili hesaplar henüz bitmedi, bitmez de. Çocuklarımıza İstanbul'un, Kudüs'ün, Çanakkale ve İstiklal savaşlarının önemi anlatılmalı.

15 Temmuzların, Gazzelerin yaşanmaması için, arkamızdan gelecek neslin sağlam, kavi, evde kalmış insanların olması gerekiyor. Çocuklarımız için hiçbir şey kendi vatanına, milletine, değerlerine hizmet etmekten daha önemli şeyler katar.

Çocuk ailesinin sadece refahına değil, yaşamın da ortak olması gerekir. Yaz tatillerinin bilgi, yetenek ve yeteneklerinin geliştirildiği, sorumluluklarının arttığı, gerçek hayatın tanınma ve hazırlanma dönemi olarak görülmesi gerekir. Özellikle 12 devreden sonra erkek çocuğunun güvenilir birinin yanında, ilgisi olan bir alanda çıraklık yapması yararlı olur. Bu yolla para kazanmanın zorluğunu, mesaiye zamanında gitmeyi, işlerin kurallarına uymayı, insanların kişiliğini tanımayı ve gerçek hayatla ilgili çok şeyleri öğrenirler.

Bütün eğitim ve hayat süreci sağlam karakter üzerine bina edilmelidir. Gençliğimizin içinde barındırdığı en büyük bunalımlardan biri, kimlik ve kişilik bunalımıdır. Anne ve babaların insanlardan öncelikli beklentileri, okul ve sınav başarısı değil, güzel ahlaklı, sağlam karakterli, iyi insanlardan yetiştirilmelidir. Sadece akademik ve başarı odaklı bir eğitim, tasarımının yapılması bencilliği öğretilir. Çünkü böyle bir sistem çocuklar için başarının tanımı, yanında oturan arkadaşının başarısızlığıyla eşdeğerdir.

Evde herkesin uyması gereken kurallar olmalı, ben yapamadım o yapsın, ben yiyemedim o evet anlayışıyla insanların ifadeleri yapılmamalı, onun istekleri alınmamalıdır. Aksi takdirde evde sizi kendisine hizmet ettiren krallar ve kraliçeler oluşmaya başlar. Bir insanın makamı, maddi olanakları, ne olursa olsun ebeveyn rolünde kişilere karşı sorumlulukları vardır. Haftanın bazı ilişkileri akşam yemeklerinde evde beraberlik yenilerek o gün yaşananlar ve deneyimler paylaşılarak herkesin görünümüyle aile saati uygulaması yapılabilir. Bu dönemde televizyon, tablet, akıllı telefonlar, bilgisayar kapatılarak beraber kitap okuma etkinliği yapılmamaktadır. Aile üyeleri halinde iletişim parçalarının paylaşılmasıyla herkesin kendini kullanma imkanı sağlanır.

*www.maarifinsesi.com




Güncel Haberler