ROBERT KOLEJ’İN KURULUŞU

Robert Kolej’in kurucusu, ABD’li misyoner Cyrus Hamlın, Kolejin İstanbul’da Osmanlı topraklarına nasıl kurulduğunu  şöyle anlatıyor:

New York'lu beyefendi Mr. Christopher R. Robert 1856'da tam Kırım Savaşı'nın sonlarında İstanbul'u ziyaret etmişti. Kolej fikri benden çıkmadı. Bunu ilk kez aziz ve saygıdeğer ortağım, misyonun babası, Dr. Dwight'in oğulları önerdiler.1858'de Mr. Robert'in benimle yazışmaya başlaması, Türkiye'de bir Hıristiyan kolejinin kurulmasıyla sonuçlandı.

Bu o zaman şüpheli ve sınanmamış bir deneyimdi. Doğu halklarının bölünmesi başarısızlık ihtimallerini ortaya çıkardı. Din,onları Yunan Kilisesi, Ermeni Kilisesi, Roma Katolik Kilisesi ve Protestan Kilisesi olarak ayırmıştı.Bunların içerisinde de birleşme eğiliminde olmayan alt mezhepler vardı. Müslümanlar ve Yahudiler vardı. Bulgarlar, Yunan Kilisesi'nden kopmaya başlamışlardı, doğunun dini manzarası sakin değildi.(Hamlin, 2015: 261-262-263)

1859'da bir kolej yapılmasına karar verildi. İlk adım bir yer satın almaktı. Boğaz'da eşi benzeri olmayan bir yerde karar kılmıştım.Orayı elde etmek imkânsızdı. Neredeyse yılın sonuna kadar yirmi dört bölge incelendi. Sadece istediğimiz değil alınabilenin en iyisiydi.

Mr. Robert, bu teşebbüs için başlangıçta otuz bin dolar vermeyi teklif etmişti. Girişim yapıldı.Tam o sırada benim ilk tespit etmiş olduğum ilk yer önerildi. Koleji inşa etmek için yönetimden izin alındıktan sonra paranın ödenmesi şartıyla orası satın alındı. Bu birkaç aylık gecikmeden sonra izin elde edildi ve para düzenli olarak ödendi. Bu satın almaya girişimdeki bütün arkadaşlar sevindiler ve bu başarılı sonuç karşısında şaşırdılar.

Türk idaresi, dört yüz yıldır Boğaz'ın bu muhteşem kıyılarının seçkin herhangi bir noktasını, herhangi bir Hıristiyan kuruluşunun zaptından korumuştu.

Kolej için izin almak kolay olmadı. Maarif Nâzırı Sami Paşa, İmparatorluktaki Hıristiyan toplumlarının zaten Müslüman sakinlerden daha fazla okulları, kitapları, eğitim ve bilgileri olduğunu ve kendi işinin ise Müslüman okullarını Hıristiyan okullarının seviyesine yükseltmek olduğunu açıkladı. Bu inkâr edilemez bir gerçeğin samimi bir şekilde kabulü bir Türk memuru tarafından söyleniyordu. Fakat, o yerinden edilinceye kadar hedefimizi elde etme yönünde hiçbir ilerleme olmadı.

Onun halefi Kemal Efendi zeki ve makul biriydi. Kolej çalışmalarının bütün programını ve Maarif Nezâreti'nin bütün kanunlarına uyacağıma dair bir deklarasyon istedi ki hiçbir kanun olmadığı için ben de onu yapmaya hazırdım. Uzun koşuşturmaların ardından izin elde edildi. Her şey mümkün olduğu kadar sessiz yürütüldü. (Hamlin, 2015: 264-265-266)

Binanın temel taşı uygun bir merasimle 4 Temmuz 1869'da yerleştirildi. Saygıdeğer E. Joy Morris ilk konuşmayı yaptı ve ilk taşı yerleştirdi. Bir yığın belge bakır bir kasaya konuldu, içindekilerin kurutulması için fırında belli bir süre bekletildi ve sonra dikkatli bir şekilde lehimlendi. Bu da temel taşının bir oyuğuna yerleştirildi, üzeri sıcak asfaltla yapıştırıldı.

Bu işlem sırasında orada bulunanlar oraya, bakır ve gümüş Amerikan, Türk, Alman, İngiliz, Yunan, Fransız ve İtalyan paraları attılar. İngilizce, Fransızca, Türkçe, Yunanca, Ermenice ve Bulgarca konuşmalar yapıldı. Sir Philip Francis ve Muhterem Canon Gribble bu olaya katıldılar. Yunan belagatli şekilde henüz temeli yeni atılmış binayı II. Mehmed'in İstanbul'u aldığında inşa ettiği, Bizans İmparatorluğu'nu yıktığında yaptırmış olduğu hisarla karşılaştırdı:

"Bina o kulelerden daha yüksek bir yerde yapılıyor. Onlara hâkim olacak. Onun gücü ruhani ve ebedidir. Onların yok oluşunu görecek.Çok dayanıklı olacak biçimde inşa edildi ve Boğaz'daki en göze çarpan yapılardan biri oldu. 15 Mayıs 1871'de yeni kolej binasına geçildi. Ancak açılış, eski dışişleri bakanı Saygıdeğer William H. Seward'ın ziyaret zamanına ertelendi ve Temmuz’un dördünde açılış yapıldı.Kolejin başarılı gelişimini Beyrut, Kahire, Antep ve Harput'taki diğer benzer kurumların açılması izledi (Hamlin, 2015: 272-274)

Elçilik sekreterimiz Mr. J. P. Brown aracılığıyla Mr. Robert'i ve beni özel bir görüşme yapmak üzere davet eden Paşa, bizi mümkün olabilen en iyi şekilde karşıladı. Şevketli Sultanının yüksek takdirinin bir işareti olarak Mr. Robert'e, bir nişan sunmasını emretmiş olduğunu söyledi. Mr. Robert, kibar ve nazik bir dille sadrazamdan özür diledi, majestelerinden bu onuru reddetmesine müsaade buyurulmasını ve majestelerinin takdirini kazanma güvenine sahip olmaktan duyduğu büyük memnuniyeti iletmesini istedi. (Hamlin, 2015: 274-275)

 

Hamlın Cyrus,(2015),Türkler Arasında/Türkiye’deki Misyonerlik Faaliyetleri, İstanbul: Kahverengi Kitap/

 

Güncel Haberler