Yakın tarihin şahitlerinden biri olan Muammer Cindilli hatıralarında Zekeriya Beyaz ile karşılaşmasından şöyle bahsediyor:
(…….) Bir cuma günü yine Beyazıt’taki Beyaz Saray Çarşısındaki Nazım Ağabey'in mekanına gittim. Yine hararetli bir tartışma vardı. Benim boylarımda, biraz böyle şehla bakan, gözleri içinde oynayan biri vardı aralarında. Nazım Ağabey'in koltuğunda oturmuş oradaki arkadaşlarla neredeyse münakaşa ediyordu.
Biraz kulak kesildim.Bu bize göre yaşlı olan zat onlara diyordu ki “Kardeşim Türkeş'in tahliye olmasının da idamların durdurulmasının da yolu Turgut Sunalp'ın Başbakan olmasından geçiyor. Ben Türkeş'in emriyle MDP'den kurucu üye oldum.”
Nazım ağabeygil de diyorlar ki, “O zaman ha ihtilal rejimi devam etmiş, ha parlementler sisteme geçmişsin. Ne faydası var..?”
Böyle bir münakaşa var. Ben dergi kitap falan baktım, çıkacağım. Nazım Ağabey dedi ki “Muammer Bey, Gel kardeşim.. Bu konuda sen ne diyorsun?” Beni oradakilerle tanıştırdı.
Dedim ki “Yani üzerinde çok düşündüğüm bir husus değil. Ama ağabeyimiz “Türkeş'in emriyle MDP'ye girdim” diyor. Bir başkası Mehmet Pamak da diyor ki “Türkeş'in emriyle parti kuruyorum.” İşte falan falan arkadaşlar da diyorlar ki “Turgut Özal'ı Türkeş daha sivil buluyor. Demokrasiye geçişte bir aracı olabilir.” Mutlaka hepsi doğru söylüyorlardır” dedim.
O bizden daha ileri yaşta olan zat birden sözümü keserek beni azarladı: Ya sen ne Turgut Özal'ından bahsediyorsun? O Humeyni’nin koçbaşıdır Türkiye'de.. O Humeyni ki diye başladı…”
Dedim ki “Beyefendi benim kalbimi soracak olursan, ben bu konuda bedel ödemiş bir adamım. Şeriat Medari olsun, Humeyni olsun inkılab-ı sefidin öncüsü olmuşlardır. Fakat sizin söylediklerinizi ısmarlama yazılmış bir kitap var. Orada da yazıyor” deyince,
Adam demesin mi ki “Ben o kitabı ısmarlama yazmadım. Benim doktora tezim, İran Türkiye münasebetleriydi.”
Öğrendim ki bu adam Zekeriya Beyaz imiş” (Cindilli,2023:362).
(Cindilli Muammer, Hatıralar, ŞEHİRDER Yayınları, Erzurum 2023,S.362)