“OSMANLISINIZ BRE!

Hariciyemizin önemli isimlerinden biri olan emekli büyükelçi Oğuz Gökmen, Hatıralarında Tito Yugoslavya’sında başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:

1977 yılında kendi talebimle Belgrat Büyükelçiliği’ne tayin oldum.Belgrat’taki Büyükelçilik günlerinde Yugoslavya Devlet Başkanı’nın bazı Büyükelçiler onuruna bir av partisi tertip ettiği tebliğ edildi.Soğuk bir kış günü bizler için hazırlanmış Mareşal Tito’nun özel treniyle Kara Yorgi Ormanı’na gittik.15 kadar Büyükelçi idik.Trenden indiğimizde gözlerimize inanamadık.Her birine çifter küheylan koşulmuş, dörder tekerlekli küheylanlardan oluşan altın kraliyet armalı faytonlar bizi bekliyordu.

Av partisinin sonuna doğru bizi Tito’nun olduğu yere götürdüler. Mareşal Tito, yüksekçe bir yerde, muazzam bir ayı postunun üzerinde, başında tilki kürkünden yapılmış bir  kalpak ile oturuyordu. Misafirler bira içerken o viskisini yudumladı.

Kosovalı bir Arnavut Avukat bize tercümalık yapınca bizim Tito ile muhabbetimiz diğer Büyükelçilere göre daha fazla oldu.Tito bana ‘Osmanlı’ diye hitap ederek yerde yatan kendisinin vurduğu üç yaban domuzunu gösterdi. Sonra keyifle gülerek “Siz Osmanlılar domuzu yemezsiniz ama öldürmeyi seversiniz” dedi.

Sonra, ‘Sizler için Macaristan’dan özel olarak beslenmiş sülünler getirttik!’ dedi. Gerçekten de öyle imiş. Kendilerinde pek kalmamış, Macarlar kafeslerde yetiştiriyor, getirip Kara Yorgi Ormanlarına salıyorlarmış. Tito bizim vurduğumuz sülünleri göstererek “Bunlar Mohaç’tan Osmanlıların önünden kaçtılar” dedi.

Ben kendisine ‘Bizim artık Osmanlı olmadığımızı’ söyleyecek oldum. Daha tercümeyi beklemeden “Osmanlısınız bre! Ne çekiniyorsun Osmanlı olduğunu söylemekten? Biz bu memlekette altı milleti bir arada yaşatmayı ve yönetmeyi Osmanlıdan öğrendik” dedi (Gökmen,1999:395).

 

Gökmen Oğuz,(1999), Bir Zamanlar Hariciye,İstanbul:?

 

 

Güncel Haberler