GEÇMİŞTEN DERS ALAN VAR MI?

Akif İnan anlatıyor: Otobüsle Kızılay'a doğru gidiyordum. Bulvarda yürüyenler arasında eskilerden ünlü bir siyasetçiyi, Osman Bölükbaşı'nı gördüm.Görebildiğim kadarıyla seyrettim kendisini otobüsün penceresinden.Büyük gövdesini zorla çeken ayaklarını kısa adımlarla kullanarak ağır ağır ve sarsıla sarsıla yol alıyordu.

Neredeyse kulağına değecek şekilde kalkık sağ omuzu ile yere doğru iyiden iyi eğilmiş sol omzunun arkasında küçük bir bohça taşıyorcasına kamburlaşmış görünen vücuduyla hafif felç geçirmiş bir görüntü içerisindeydi. Birkaç yüz metresini görebildiğim yürüyüşü süresince kimseyle selamlaşmadı. Hiç kimse de ilgilenmedi kendisiyle…

Anlatmaya gerek var mı bilmem? Osman Bölükbaşı ki 25 yıla yakın siyaset meydanlarının en popüler yıldızlarından biri belki de başlıcasıydı. Çok partili hayatın keskin ve uzun dilli hatibiydi. İktidar olamadı ama iktidar partilerinin en görkemli mitinglerine taş çıkartan kalabalıkları toplayabildi kürsüsünün çevresinde. Konuşmaları nükteleri dillerden düşmezdi.

Halkta adeta bir Bölükbaşı tiryakiliği oluşmuştu o yıllarda. En koyu muhalifleri bile acayip bir iptila ile Bölükbaşını dinlemeye çalışırdı.

O, bu durumu iyi bildiği için etrafındaki bu insan sellerine gelip “Burada dinlersiniz alkışlarsınız ama iş reye gelince yan çizersiniz” diye takılırdı.Ya da “Harmanınız büyük ama ne fayda dananeniz az” diyerek seslenişlerde bulunurdu.Milli Gazete, 24 Kasım 1985. (İnan,2020:330-331).

Güncel Haberler