İttihat ve Terakki Cemiyetinin kurucularından Binbaşı Ohrili Eyüp Sabri Bey (Akgöl) anlatıyor: Büyük alim hocamız Bursalı Tahir Bey söylerdi: Osmanlı'nın yücelme devrinde ön sıradaki adamların başlıca vazifesi kendi yerlerini dolduracak insan yetiştirmek idi.
Bakınız en kıymetli sadrazamlara, vezirlere, kumandanlara, amirallere, paşalara, ilim adamlarına, mucitlere, sanatkarlara…. Hepsi halkın içinden yetişmiş. Ama bu istidat sahiplerinin ellerinden tutup her imkanı veren koruyucular çıkmış. Bunlar bu işi hayırlı memleket vazifesi saymışlar.
Ne zaman ki kıskançlık, haset, bencillik hakim olmuş, kıymet yetiştirmek geleneği sönmüş, rastgele maceracılar devletin yakasına yakışmışlar, bir çeşit zorbalık tasallutu başlamış.
Böyle olunca önce devlet kıymetten düşmüş, memleket de önce duralamış sonra gerilemiş. Çünkü devlet idaresi kafadan kola geçmiş” derdi.
Ne kadar haklıymış. İşte, iktidarda idik fakat muktedir değildik.İçimizden devlet idaresinin başına geçirtecek şahsiyetler bulamadığımız için rejimini zor kullanarak değiştirdiğimiz Sultan Hamit'in adamlarından medet ummuştuk (Akgöl,2021:92-93).