Refah Partisi Milletvekili Ertan Yülek, dönemin savcısı Nuh Mete Yüksel’i Adalet Bakanı Şevket Kazan ile birlikte nasıl terfi ettirdiklerini şöyle anlatıyor: Arkadaşım Hâkim General Yılmaz Hızlı bana Nuh Mete Yüksel için "Bu arkadaşımız sağ tandanslı bir kimsedir. Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı için çalışma yapıyor. Kendisinin iyi görev yapacağı kanaatindeyim” dedi. Bu konunun iletilmesini rica etti. Şevket Kazan Adalet Bakanı idi.
Nitekim daha sonra Yüksel başsavcı oldu. İnsan bazen gaflete düşüyor. Bu kadar önemli bir göreve gelecek bir kimse hakkında kolay referans olunmaz. Daha sonra bu savcı başörtüsüne karşı o kadar büyük savaş açtı ki, bütün İslam camiasının nefretini kazandı.
Bir gece sabaha karşı RP Milletvekili olan Merve Kavakçının evini bastı. Benim bir basın toplantımda "Bozacının şahidi, şıracı olur” sözüm üzerine manevi tazminat davası açtı, o günün şartlarında bu davayı kazandı ve benden o günün parasıyla Beş Milyar TL civarında tazminat kazandı. Bu suretle yaptığım yanlış değerlendirmemin cezasını çekmiş oldum (Yülek,2015:663-664).
Dönemin bir başka Refah Partisi milletvekili de Nuh Mete Yüksel’in bir başka icraatını şöyle anlatıyor: "Nisan 1998'de Erbakan hoca telefonda bana 'Ankara emniyetinden polisler beni almaya geldiler' dedi. 'Hocam nasıl olur, siz başbakansınız, evinizde 10 koruma var. Size bunu nasıl yaparlar?' deyince 'Hemen gel' dedi.
Balgat'taki konutuna gittim. Elleri silahlı polisler evi kuşatmışlardı. Amirleri ile görüştüm, 'emir var' dediler. Hemen Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gittim. Emniyet Müdürü Cevdet Saral'a 'Bunu nasıl yaparsın? Sen Erbakan hocayı, bir başbakanı nasıl polise aldırırsın?' diye sorunca kendisi bana bunun savcı Nuh Mete Yüksel'in talimatı olduğunu söyledi. Emniyet ve hükümetle görüşüp polisleri konuttan geri çektirdik." (Malkoç Şeref,Akit, 28.2.2016).