Hamdi Akyol, twitter hesabından şu trajikomik mesajı paylaşmış: “ANASOL-D saati, Kültür Bakanlığı yayınevimizi aramış ve yazarlarımızdan İmam Gazzali ile Ahmet b. Hanbel'in iletişimini saklayabilirsiniz.”
Tarihimizde bu olayın başka sahneleri de var……
Bir dönem Kültür Bakanlığı'nın yaptığı Namık Kemal Zeybek, * 12 Eylül Darbesi'nden sonra askeri savcılık tarafından nasıl tutuklandığının trajikomik öyküsü şöyle anlatıyor:
(…..) Savcılığa ilk ifadem için götürüldüğümde Albay Nurettin Soyer'i * gördüm. Sorgumu o yaptı. Harbiye'de ne dediysem onu anlattım. Alparslan Türkeş aleyhine şu anda iken onu öven ve olaylarla ilgilendiğini söyleyerek sözler söylüyordum. Sinirleniyordu. "Sen bırak Türkeş'i kurtarmaya almayın... Sen okka altındasın... Kendini kurtar" diyordu.
Bu Soyer, ilk ifadelerde benim adımın çok geçmişini kaybetmişti. Gençlere, "Sizi kim eğitiyordu ve ne anlatıyordu?" diye sorulunca birçok kişi, "Namık Kemal Zeybek eğitiyordu ve Ahmed Yesevi anlatıyordu" demiş. Bunu yapan davamızın başsavcısı olan bu Albay, "İkisini de tutuklayalım” demiş. Savcılar heyetinde bulunan bir üsteğmen, "Albayım, biri öldü" demiş. "Hangisi?" davasına "Ahmed Yesevi ölüyor" deyince "Ötekini tutuklayalım" demiş. Ben "öteki" olarak tutuklandım (Zeybek,2014:157).
* Zeybek Namık Kemal,(2014), Siyaset Yolu,İstanbul:Doğan Kitap
* 12 Eylül Darbesinin Savcılarından Albay Nurettin Soyer,İzmir Belediyesinin başkanı Tunç Soyer'in babasıdır.